Van’da 113’üncü Başörtüsü Eylemi

Van Hak ve Özgürlükler Platformu, 113. basın açıklaması için yine Sanat Sokağı girişinde hazır bulundu. Ancak Başbakan Erdoğan’ın Van ziyareti nedeniyle DPT’lilerin protesto ve sokak eylemleri yüzünden oluşturulan ve oldukça abartılı güvenlik tedbirlerinin engellemesinden kaynaklı basın açıklaması okunamadı. Ancak kalabalık basın açıklamasının yapılacağı yerde toplanarak fotoğraf çektirdi. Eylem için hazırlanan açıklamada ise şu ifadeler yer aldı: “Anayasa mahkemesinin kısmi olarak üniversitelerde başörtüsünü serbest bırakacak olan anayasa değişikliğini iptal etmesi, öteden beri dile getirdiğimiz başörtüsü yasağı zulmünün hukuki/ilmi/mantıki/insani hiçbir dayanağının olmadığı gerçeğini bir kez daha tescil etmiştir. Çok sayıda bilim adamı, hukukçu, aydın ve halkın kahir ekseriyeti bu görüştedir. Gerekçeler arasında yer alan “bireysel tercih ve özgürlük kullanımı olsa da, farklı yaşam tercihlerine , siyasal görüşlere veya inançlara sahip insanlar üzerinde bir baskı aracına dönüşmesi olasılığı bulunmaktadır.” şeklindeki yaklaşım, ilkel hukuk anlayışlarında bile görülmez. Bu yaklaşım sokakta rast gele durdurulan bir vatandaşa “hal ve hareketlerin, yürüyüşün cinayet işleyebileceğini gösteriyor” deyip, bu vatandaşın cinayet suçundan yargılayıp cezalandırılması gibi trajikomiktir. Ayrıca başörtülü gençlerin eğitim hakkını engelleyen bu karara gerekçe olarak “herkesin eşit şekilde eğitim hakkından yararlanmasını engelleyebilecek olması ihtimali” gösterilmiştir. Bu gerekçe ile ilgili yorum yapmaya dahi gerek yoktur. Dolayısıyla bu karar, özgürlüklere karşı alınmıştır. Halkın iradesine rağmen alınmış bir karardır. Kararın anayasaya aykırı olduğu, anayasa mahkemesi üyelerinden karşı oy kullananların gerekçelerinde bile dile getirilmiştir.

Ülkemizde kronikleşmiş ciddi sorunlardan olan Kürt sorununun şiddetten uzak, hak ve adalet ölçüleri çerçevesinde çözüme kavuşturulması gerekirken, son zamanlarda gereksiz ve yersiz bir şekilde kör bir şiddetin içine çekilmeye çalışılmaktadır. Halkımız bu oyuna gelmemeli, hak ve özgürlükleri konusundaki haklı duyarlılığını sürdürmelidir. Ayrıca; Adana valiliğinin aldığı ve Mersin Valiliğine de ilham kaynağı olan “çocukları eyleme katılan ailelere para cezası verilmesi, yeşil kartlarının iptali, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfında aldıkları yardımların kesilmesi” kararı, normal bir karar olmayıp sosyal devlet anlayışına tamamen aykırıdır. Zira yıllardır Kürt halkının varlığı inkar edilmiş, Kürtlere karşı sosyal devlet olma sorumluluğu ihmal edilmiş olmasından dolayı bugün bu sorun konuşuluyor. Dolayısı ile bu karar sorunun çözümüne katkı sağlamayacaktır. Oysa bu insanların bu düzeyde tepkili olmalarını sağlayan nasıl bir yanlış yaptık şeklinde bir muhasebe yapılması gerekirdi. Şiddet, yasak ve cezalar bu sorunun çözümü olamaz.

Ergenekon terör örgütüne dönük soruşturmada mahkeme süreci başlarken, halkın bu karanlık suç örgütü ve toplumda kargaşa, kaos ve huzursuzluk yaratan vahşi cinayetlerinin aydınlatılması, açığa çıkarılması yönündeki beklentisini boşa çıkarmak için gayretler sarf ediliyor. Yetkilileri bu konuda dikkatli ve kararlı olmaya çağırıyoruz.

Gerek Anayasa Mahkemesinin parti kapatma kararları, gerekse anayasanın bazı maddelerini değiştiren anayasa değişikliğini, yetkisini aşarak içerik yönünden değerlendirerek iptal etmesi, yeni sivil, özgürlükçü ve hukuk temelli bir anayasanın yapılması zaruretini ortaya koymuştur. Hükümetten bu konuda varolan ihtiyacı görerek çalışmaların derhal başlatılmasını istiyoruz.

Van Hak ve Özgürlükler Platformu olarak hak ihlallerine karşı tepkimizi, duruşumuz ve direnişimizi sürdüreceğimizi ilan ediyor, halkımızı da duyarlı ve tepkili olmaya çağırıyoruz.

Münür MAVİŞ

İnsan-Der Yön.Krl.Bşk.

Van Hak ve Özgürlükler Platformu

Anadolu Gençlik Derneği, Gökkuşağı Derneği, İnsan-Der, Mazlumder, Memur-Sen, Umut Işığı Derneği, Erdem-Der, Van İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği

1 Kasım 2008, Cumartesi

Bir cevap yazın