Haddimi bilmem, şaşarım…

Hürriyet’in köşebaşılarından müzmin başörtüsü karşıtı Bekir Coşkun, bir kez daha coştu. Çarşaflı hanımlara CHP’li Deniz Baykal’ın rozet takmasını eleştirdiği yazısında Coşkun, kullandığı ifadelerler “çarşaflı-türbanlı” dediği kesimi çağdışı, bilinçsiz ve tepkisiz bir kitleymiş gibi gösterdi. Deniz Baykal’ın açılımını “Gazetelerde-televizyonlarda kara çarşaflı-türbanlı kadınları CHP’ye iltihak ederken görünce bunu anladım demek ki… CHP iktidara yürüyor… Nitekim Deniz Baykal dahi türbanlı-çarşaflı hanımları görünce anladı ki başbakan olmakta. İşte buuuuu… Bir başka toplantıya da dergáh cemaatinden cüppeli-sarıklı birkaç kara sakallı mürit katıldı mı… Ve Genel Sekreter Önder Sav, kenarı dantelli külah edinip, toplantıların ortasında kafasına geçirdiği gibi, arada bir “Tekbiiirrrr…” diye bağırdı mı? Kim tutar CHP’yi…” şeklinde ti’ye aldıktan sonra şu ifadeleri kullandı: “AKP’liler son zamanlarda “laik cumhuriyet”, “Atatürk” sözcüklerine sarılırken, dinin siyasete alet edilmesini istemeyen CHP’nin medyanın karşısına türbanla-çarşafla çıkması, “Acaba yer mi değiştiriyorlar?” sorusunu akla getirse de, bu doğru değil… CHP; aydın-çağdaş-bilinçli-tepkili seçmenler için bir şey üretemediğinden… Onları motive edip harekete geçiremediğinden, türbanlı-çarşaflı kesimi deniyor sadece. Çünkü onlar için bir proje, bir atılım, bir üretim, bir tasarım, bir açılım gerekmiyor. Sadece “Elhamdülillah Müslümanız” demek yetiyor. Sonra bir de bakıyorsunuz ki CHP iktidarda.”

Başörtülü hanımlara bugüne kadar pek çok defa hakaret içeren yazılar kaleme alan Bekir Coşkun, sadece Baykal’ın samimiyetsizliğini deşifre etmekle kalmıyor; dindar halkın tercihlerini de bilinçsizce yaptığını iddia ederek, Cumhuriyet elitlerinin halka karşı klasik yaklaşımının sürdüğünü gösteriyor. (Platform Haber)

18 Kasım 2008, Salı

Bir cevap yazın