Gaz kesip, geri vitese taktılar

Başörtüsü konusunda bugüne kadar yasakçı fikirler ileri süren yazarların, Baykal’ın yerel seçim hamlesine ayak uydurma çabası pespaye ve ikiyüzlü bir oyuna dönüştü. Anayasa değişikliğinin iptali sürecinde yoğun propaganda yapanların şimdi gaz keserek, adeta geri vitese takmaları dikkat çekiyor. Örneğin başörtüsü konusunda birçok ihbarı haber gibi sunan, köşe yazarlarıyla yasağı savunan Vatan Gazetesi’nden Mehmet Tezkan, Baykal’ın doğru yaptığını söyleyerek şunları ifade etti: “CHP’nin Önder Sav tutuculuğundan uzaklaşma niyetinde olduğunun göstergesidir. Sav’ın, Peygamberimize hakaret ederek açtığı yarayı onarma girişimidir… Baykal, CHP rozeti takmak isteyen çarşaflı kadınlara ‘giremezsiniz mi’ deseydi.” Güneri Civaoğlu, “Sonunda başı örtülüsü de çarşaflısı da bizim insanımız. Türkiye’nin yarısını yok farz etmek mümkün mü?” diye sorarken, Hürriyet yazarlarından Yılmaz Özdil ise “Kamusal alanın çağdışı kıyafete açılması başka konudur, özel hayat başka konudur. İster başını açar, ister masa örtüsü giyer… Deniz Baykal, ‘hepimizin Türkiye’si” için çok doğru bir adım attı.” dedi. Milliyet’ten Meral Tamer’in yaklaşımı ise aslında cumhuriyet elitlerinin halka yaklaşımının ipuçlarını verir gibiydi: “Yeni halk yaratmak mümkün olmadığına göre, mecburen mevcut halkla siyaset yapılacak.”

Tam gaz gidenler de var

CHP’nin çarşaflı ve başörtülü üyelerle yaptığı şova en ilginç yorumlarından biri de Hürriyet başyazarı Oktay Ekşi’den geldi. Ekşi, ‘İyi de maksat ne?’ başlıklı yazısında “Kağıt üstünde çok doğru, çok medeni ve çok demokratik bir bakış. Olay orada bitse, mesele yok” dedikten sonra büyük bir tehlikeye(!) dikkat çekti: “Oysa bitmiyor. Çünkü Türkiye’nin kendine özgü gerçekleri var. Bunların başında da laik sistemde açılacak en küçük gedikten şeriat tehlikesinin girmesi tehlikesi geliyor… Böylelikle, yaşamımızın her alanı şer’i kuralların istilasına uğramış bir Türkiye’ye doğru tüm hızımızla gideriz.”

Platform Haber

21 Kasım 2008, Cuma

Bir cevap yazın