Kocaeli: Ya yasağı kaldırın, ya çekilin!
Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu 188’inci başörtüsüne özgürlük eylemini 22 Kasım 2008 Cumartesi günü İzmit Sabri yalım Parkında gerçekleştirdi. Tabut içine giren başörtülü bir öğrencinin “Mezarda Başörtüsü Özgürlüğüne Hayır” sloganı yazan bir pankart tuttuğu eylemde, yasağın ilelebet süremeyeceği mesajı verildi. Açıklamada Başbakan Erdoğan’a ise şu eleştiri ve uyarı yüklü sözlerle seslenildi: “Başbakana soruyoruz; bizlere bu özgürlük ne zaman gelecek. Öldüğümüzde tabutumuzun üstüne başörtüsü konuyor. Burada yasak yok. Mezara konulurken başımız kefenle örtülüyor, burada da yasak yok. Fakat biz bu özgürlüğü yaşamımızda istiyoruz… 6 sene bekledik, daha kaç sene bekleyeceğiz birilerinin keyfinin gelmesi için. Sayın Başbakan 85 yıldır uygulanan devlet politikaları birçok haksızlığa yol açmıştır. Ülkemizdeki insan hakları ihlalleri tüm toplumun huzurunu bozmuştur. Artık bu haksızlıklar tahammül edilemeyecek boyuttadır. Sorunları çözmek yerine klasik devlet politikalarını devam ettirici tavrınızı kınıyoruz. Bu halk sorunlara buyurgan bir eda ile yaklaşan bürokratik elitin dilini kullanasınız diye sizi icra makamına getirmedi… Bu yasağı şu an elinizde fırsat varken kaldırdınız kaldırınız. Oligarşiye boyun eğip bu yasağın sürmesine sesiz kalırsanız, “Uğraştık ama olmadı halkım, ne yapalım” derseniz iyi bilin ki, korktuklarınızın sizi iktidardan alaşağı etmesine gerek kalmayacak. Sizi korktuklarınız değil, oylarıyla bu halk kapatır! Bunu iyi bilin. Hiç kimse alternatifsiz değildir, hiç kimsenin bu mağdur, mazlum insanları bekletmeye hakkı yoktur. Madem bu yasağı kaldırmaktan korkuyorsanız, çekilin kenara. Bu halkın yolunu kapatmayın, yapamayan gider, yerine yapabilen gelir.”
Basın açıklamasının metni aşağıdadır:
Yasak sürüyor ve biz yine bu meydanlardayız. Bu yasak kalkana kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Zulüm asla sürekli olmaz. Bundan 50-60 yıl önce Amerika’da siyahların otobüslerde oturacakları yerler ayrıydı, 2.sınıf insandılar. Fakat değişen toplumsal anlayış sonunda bu gün bir siyahi Amerika’nın başına geçiyor hem de halkın oyuyla.
Bu topraklarda da, ülkenin siyahları olan başörtülülere yapılan zulüm elbet sürekli olmayacaktır. Halkın vicdan terazisi, eğriyi doğruyu en hassas kuyumcu terazisinden daha iyi ayrıt eder ve zalimi tarihe gömer. Başörtülü insanlara yapılan zulüm ne zaman sona erecektir?, asıl problem burada.
Diyorlar ki bu başörtü konusunu siyasiler kaşımasa çoktan çözülürdü.Yalan !, İlk başörtü yasağı Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesinde okuyan Hatice Babacan’ın başı kapalı olarak derslere girmesine engel olunmasıyla başladı. O zaman dinci dediğiniz hangi siyasi parti vardı, yasağı kaldırsaydınız ya! Aradan 42 sene geçti ve bu konuda zerre kadar bir ilerleme yok.
Elbet bu ülkeye başörtü özgürlüğü gelecektir, ama ne zaman? Bizlerin ömrü bu özgürlüğü beklemeyle mi geçecek, yüz binlerce kız öğrenci okuyabilmek için bu yasağın kalkmasını bekliyor. Bir kısmı 50’li yaşlara yaklaştı. Bizler bu ülkenin vergi veren halkı, verdiğimiz vergilerin karşılığı olan eğitim hakkımızı geri istiyoruz. Hiç kimsenin okuyabilmek için başlarımızı açtırmaya hakkı yoktur.
Başbakana soruyoruz; bizlere bu özgürlük ne zaman gelecek. Öldüğümüzde tabutumuzun üstüne başörtüsü konuyor. Burada yasak yok. Mezara konulurken başımız kefenle örtülüyor, burada da yasak yok. Fakat biz bu özgürlüğü yaşamımızda istiyoruz. Bundan 30-40 sene sonra gelecek ve ölmüş olduğumuz için göremeyeceğimiz başörtü özgürlüğünü ne yapalım. Biz hakkımız olan başörtü özgürlüğünü mezarda değil, yaşarken hayatta gecikmeden hemen şimdi istiyoruz. 6 sene bekledik, daha kaç sene bekleyeceğiz birilerinin keyfinin gelmesi için.
Sayın Başbakan 85 yıldır uygulanan devlet politikaları birçok haksızlığa yol açmıştır. Ülkemizdeki insan hakları ihlalleri tüm toplumun huzurunu bozmuştur. Artık bu haksızlıklar tahammül edilemeyecek boyuttadır. Sorunları çözmek yerine klasik devlet politikalarını devam ettirici tavrınızı kınıyoruz. Bu halk sorunlara buyurgan bir eda ile yaklaşan bürokratik elitin dilini kullanasınız diye sizi icra makamına getirmedi. Sorunlar üreten yılların politikalarını devam ettirirseniz halkın vereceği cezaya razı olmuşsunuz demektir.
Bu yasağı şu an elinizde fırsat varken kaldırdınız kaldırınız. Oligarşiye boyun eğip bu yasağın sürmesine sesiz kalırsanız, “Uğraştık ama olmadı halkım, ne yapalım” derseniz iyi bilin ki, korktuklarınızın sizi iktidardan alaşağı etmesine gerek kalmayacak. Sizi korktuklarınız değil, oylarıyla bu halk kapatır! Bunu iyi bilin. Hiç kimse alternatifsiz değildir, hiç kimsenin bu mağdur, mazlum insanları bekletmeye hakkı yoktur. Madem bu yasağı kaldırmaktan korkuyorsanız, çekilin kenara. Bu halkın yolunu kapatmayın, yapamayan gider, yerine yapabilen gelir. Biz mezarda değil, yaşarken hemen şimdi başörtüsüne özgürlük istiyoruz. Bu yolda bizi oyalayanları, yıllarımızı çalanları kim olursa olsun asla ve asla affetmeyeceğiz.