Konya: Başörtüsü siyasetin turnosoludur
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu, her cumartesi sürdürdüğü basın açıklamalarında 64’üncü haftayı da geride bıraktı. Platform adına basın açıklaması Heda-Der’den Ahmet Yılmaz tarafından okundu. Basın açıklamasına Münafikun suresinin 4. Ayetini okuyarak başlayan Yılmaz, Türkiye gündemiyle ilgili, başörtüsü meselesinde siyaset erkânını samimi ve tutarlı olmaya çağırdı. Yılmaz, son günlerde başörtüsü üzerinden yürütülen oy avcılığıyla ilgili olarak şunları söyledi: ”Tarihsel süreç içerisinde siyasi iktidarlar ya gerçekten samimi olarak inançlara ve müntesiplerine saygılı davranmış, ya da inanç ve özgürlükleri kendi siyasal iktidarlarının bekası için rant malzemesi olarak kullanmışlardır. Ancak Sünnetullah kimsenin kalbindekini gizli bırakmamış ve tarihsel süreç samimi olanları da samimiyetsizleri de ortaya çıkarmıştır.” Konuşmasının devamında Yılmaz, kamuoyunun başörtüsü tartışmaları ve siyasi rant çabaları ile ilgili olarak; yargısını içinde tuttuğunu ancak gelişmeleri yakından ve dikkatle takip ettiğini ifade ettikten sonra bu siyaset erbabının gelecekte ortaya koyacakları manevralar bugünkü samimiyetlerini ortaya koyacağını söyledi. Ellerinde çeşitli döviz ve pankart taşıyan kalabalık her zamanki gibi açıklamanın akabinde olaysız bir şekilde dağıldı.
Basın Açıklamasının Tam Metni
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla
“Onları gördüğünde kalıpları hoşuna gider. Konuştuklarında sözlerine kulak verirsin. Onlar elbise giydirilmiş kütükler gibidir. Her gürültüyü aleyhlerinde sanırlar. Onlar düşmandır; sakının. Allah kahretsin onları. Nasıl da dönüveriyorlar.” Munafikun Suresi, 4’üncü ayet
Başörtüsünün merkezde olduğu, siyasal ve ahlaki tartışmalar devam etmektedir. Başörtüsü, kadının dindeki ihlâs ve samimiyetinin dışa vurumu olduğu gibi, bugün Türkiye’de arzı endam eden siyaset erbabının da turnusol kağıdı olacaktır. Başörtüsünde ve kapsayıcılığında bir değişiklik yoktur. Olmayacaktır da… Değişen ve değişken olan, insanların başörtüsüne karşı durumu ve duruşudur. Bu anlamda sabit ve kendi içinde istikrarlı olan başörtüsü, değişken ve kaypak olan başörtüsüne olan yaklaşımdır.
Tarihsel süreç içerisinde siyasi iktidarlar ya gerçekten gerçekten samimi olarak inançlara ve müntesiplerine saygılı davranmış, ya da inanç ve özgürlükleri kendi siyasal iktidarlarının bekası için rant malzemesi olarak kullanmışlardır. Ancak Sünnetullah kimsenin kalbindekini gizli bırakmamış ve tarihsel süreç samimi olanları da samimiyetsizleri de ortaya çıkarmıştır.
Kendi siyasal görüşlerinin tercihini samimiyet sayıp, diğer tercih durumlarını samimiyetsizlik olarak nitelendiren bir siyasi düşünce, inançlara da ipotek koyarak kendisini destekleyen örtülüleri akredite sayarak diğerlerini ise dışlamaktadır. Başörtüsü ve Müslümanların inaçları, sizin akreditasyonunuza ihtiyaç duymaz. Samimiyetleri ancak Allah(c.c) ölçer! Ve biz onun kriterlerinden başka kriter tanımayız.
Dostlar! Bugün kimseyi geçmişe bırakarak, şuan ki söylemlerinden dolayı kıvırtmakla veya samimiyetsizlikle suçlayacak değiliz. Ancak kamuoyu gelişen siyasi süreci ve bu süreç içerisinde gerçekleşen açıklamaları, beyanatları, kongre söylemlerini ve seçim yatırımlarını dikkatle takip etmektedir. Elbette ki gelecekte ortaya koyacakları manevralar bugünkü söylemlerindeki samimiyet ve ciddiyetlerini ortaya koyacaktır. Dileriz ki tarih tekerrürden olmaz.
Gazze’ye uygulanan ambargo ve yaşanan insanlık dramı, Müslüman toplumun haysiyet ve onurunu ayaklar altına alarak devam ediyor. İslam âleminin bu drama karşı sessizliğinin ise hiçbir mazereti yoktur. Müslüman toplumu bir an önce bu dramı sona erdirilmesi için İsrail’e ve onun yörüngesindeki iktidarlara gerekli baskıyı uygulamaya çağırıyoruz. Onun sahibi her Müslüman’ın yapması gerekende budur.
Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği adaletin tesis edildiği bir ülkede yaşama umudu ile hepinizi 65. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU
29 Kasım 2008, Cumartesi