Refakatçisi başörtülü diye nineye eziyet!
Van Hak ve Özgürlükler Platformu, bu haftaki eyleminde Van’da yaşanan bir rezaleti Türkiye gündemine taşımıştı. Platform mensupları, yaptıkları basın açıklamasında Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Ortopedi Servisi’nde ameliyat için yatan 95 yaşındaki hastaya, başörtülü refakatçisi sebebiyle yapılan haksızlığı anlatmış ve yasakçı dekanı protesto etmişti. Olayı duyan Zaman Gazetesi, bugün konuyu haber yaparak bir kez daha gündeme getirdi. “Refakatçisi başörtülü diye 95’lik hastaya eziyet” başlıklı haberde olay “Başörtüsüne karşı keyfi uygulamalar hastanelere kadar uzandı.” şeklinde yorumlandı. Gazetenin haberi şöyle: “Dekan Vekili Prof. Dr. Ahmet Sebik’in insan haklarını hiçe sayan uygulaması geçtiğimiz hafta yaşandı. Savcılığa intikal eden olay şöyle gelişti: 95 yaşındaki Hamide Sussuz, kangren olan bacağının kesilmesi için Ortopedi Servisi’ne yatırıldı. 17 Kasım günü Dekan Vekili, ortopedi uzmanı olarak servisi ziyaretinde, başörtülü refakatçi Ayfer Sussuz’a ‘Bir gözlük takmamışsın.’ dedi. Sussuz da ‘Gerekiyor mu?’ diye karşılık verince, “O kadar kapanmışsın ki bir gözlüğün eksik.” diye çıkıştı. Ardından da, “Ben bu refakatçiyi istemiyorum.” talimatını verdi.
Ayfer Sussuz, asistanların bir gün sonra kendisini servis dışına çıkarmak istediklerini anlatırken şöyle konuştu: “Asistanları üstüme gelmeye başladı. İçlerinden biri (Çıkmazsan hastan için hiç iyi olmaz) dedi. Çıkmamakta ısrar ettim.
Ardından Ahmet Bey yanında bir polisle servise geldi. Bana bağırıp çağırdı. Yanındaki polise ‘Bunlardan şikâyetçiyim. Abisi gelip beni tehdit etti.’ dedi. Oysa abimin olaydan 2 gün sonra haberi oldu. Bizi o servisten apar topar hiç ilgisi olmayan üst kattaki genel cerrahi servisine gönderdiler.” Sussuz’un ağabeyi Ertuğrul Sussuz ise Ahmet Sebik ile konuşmak istediğini ancak, “Hastanızla ilgilenmiyorum. Sizin hastanızı taburcu ettim.” cevabını aldığını söyledi. Dekan vekili ile ‘ağız dalaşı’ yaşadıklarını belirten Sussuz, şunları anlattı: “Sonra güvenlikçiler gelip beni dışarı attı. Birbirimizden şikâyetçi olduk. Ameliyattan vazgeçerek hastamızı başka bir hastaneye götürmek istedik. Devreye başka doktorlar girdi, sonunda kararımızdan vazgeçerek hastamızın ameliyat edilmesini istedik. Hasta ameliyat olduktan sonra Ahmet Sebik’in savcılığa hakkımızda şikâyet dilekçesini verdiğini öğrendik.”
Ameliyat edilen hastanın cerrahi servisinde yatmasına rağmen tedavisinin ortopedi servisi tarafından yürütüldüğünü ifade eden hasta yakınları, şu iddialarda bulundu: “Hastanın ağrısı oluyor, servisteki hemşireler ‘Ortopedi servisine söyleyin’ diyorlar. Ortopedi servisine söylediğimiz zaman saatlerce gelmiyorlar. Kaldığımız katta hastamıza yemek verilmiyor, alt kata inip almamız gerekiyor.”
İsminin açıklanmasını istemeyen bir ortopedi servisi çalışanı, hasta yakını ile dekan vekili arasında başörtüsü sebebiyle tartışma çıktığını, iki gün sonra da hastanın servisinin değiştiğini söyledi. YYÜ’de öğrenci olduğu için kendisine zarar vereceği gerekçesiyle isminin gizli tutulmasını isteyen başka bir hasta yakını da başörtüsü tartışmasını doğrulayarak, hastalarına bakılmayacağı korkusuyla diğer yakınlarının olaya sessiz kaldığını ifade etti. Dekan Vekili Prof. Dr. Ahmet Sebik ise, iddialarla ilgili konuşmak istemedi. Sebik, “Bunu bana sormayın, ben konuşmak istemiyorum. Konu savcılığa intikal etti.” demekle yetiniyor. Suç duyurusu üzerine polisin ifadelerini aldığını dile getiren Sussuz ailesi, yaşadıklarını polise anlattıklarını kaydetti. Hastane personelinin olayı bildiğini, ancak kendileriyle tartışan kişinin dekan olması sebebiyle herkesin sessiz kaldığını savunan Ayfer Sussuz, başörtüsü yüzünden yaşadığı mağduriyeti sebebiyle Sebik hakkında davacı olacağını söyledi.
Kaynak: Zaman
1 Aralık 2008, Pazartesi
One thought on “Refakatçisi başörtülü diye nineye eziyet!”
Bu yasak daha nereye kadar sürecek? Bu zulüm daha hangi boyutlara varacak? Bu halk bu zorbalığa daha ne kadar dayanacak?
Bu ne çıldırtan sessizlik…