Asmayıp da besleyecekler
Tarih 3 Ekim 1984. Yer: Muş Meydanı. Kenan Evren Muş halkına şöyle hitap ediyor: “Hainleri asmayıp da besleyecek miyiz?” Tarih 1 Aralık 2008. Yer: Adana. Polise taş attıkları iddiasıyla yakalanan ve yaşları 13 ile 16 arasında değişen 3’ü tutuklu 6 çocuğa şöyle deniliyor: “Sizi asmak yerine 58 yıl besleyelim.” Abdullah Öcalan’a işkence iddiaları sonrası Adana’da gösterilere katılan ve polise taş attığı iddia edilen İ.G. (15), Ö.Ö. (15) ve M.O. (16) tutuklandı, C.K. (14), İ.S. (13) ile S.Ö. (14) tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı’nca yürütülen soruşturmada 6 çocuk hakkında ‘PKK terör örgütü adına suç işlemek, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulmasına iştirak, genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulmasına iştirak, PKK örgütünün propagandasını yapmak’ suçlarından Adana 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Savcı, her sanık çocuk için 4 ayrı suçtan toplam 58’er yıl hapis cezası istedi. 13- 14 yaşındaki çocuklar için verilecek cezaların, yaşlarının küçük olması nedeniyle cezalarının 31’er yıl 6’şar aya kadar indirilmesini istedi.Kasım ayı içinde de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Diyarbakır gezisi sırasında gerçekleştirilen izinsiz gösterilere katıldıkları, polise taş ve molotof kokteyli attıkları gerekçesiyle tutuklanan ve 13-14 yaşlarında olan 5’i ilköğretim okulu öğrencisi 6 çocuk hakkında 23 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.
DTP’nin Kürt meselesinde “krize karşı kriz” ya da “şiddete karşı şiddet” politikası izlediği malum. Bu kesinlikle eleştirilmesi gereken bir husus. Lakin sistemin hukuksuzluk ürettiği bir zeminde bu eleştirilerin nereye tekabül ettiğini belirlemek zor iş. Yine de dengeli bir tavır tutturulması gerektiği ortada. Neden yada kim adına olursa olsun, taş atan çocuklara karşı böylesine bir cezayı gündeme getirmek, yaşanan realiteyi inkar politikasının devam ettiğini gösterir. Kürt meselesine şahince yaklaşan sistemin tıkanıklığı açmak için daha çok güce başvurması yalnızca karşı şiddeti besleyecektir. Bu göz göre yapılıyorsa, izlenen siyaset, süre giden kirli savaştan memnun kalındığını ortaya koymaktadır.
Hükümetin payını da unutmamak gerek
Toplumsal bir kaos ve şiddetin kendi çıkarlarına hizmet edeceğini zannedenler, sadece bataklığı derinleştiriyor. Üzüntü veren ise bu bataklığı kurutması gereken siyasi yapıların da zamanla çamurun bir parçasına dönüşüyor olmaları… AK Parti’nin son dönemde temel toplumsal sorunlara yaklaşımının, o sorunlara kaynaklık edenlerin amaçlarına hizmet ettiğini görmek, mevcut karamsarlığı ve şiddet ortamını yükseltecektir.
Bu eleştiriler niçin? Savcıların açtığı davalarda istedikleri hapis istemlerinin bu kadar ağır olmasında Hükümet’in katkısını hatırlatmak için… Resmi söylemi şiddetle sahiplenen ve bunu açıkça savunan bir Adalet Bakanı ya da Milli Savunma Bakanı, halen görevlerine devam edebiliyorsa, alt kadroların da kendi çaplarında bu durumu devam ettirmeleri kaçınılmaz olacaktır…
Platform Haber
02 Aralık 2008, Salı