“Açılım” da bir yere kadar

Cumhuriyet Halk Partisi’nin çarşaf taktiği, sembolik anlamı itibariyle önem taşıyor. CHP de zaten bunun sembolik bir anlamdan öteye gitmesini pek istemiyor. Her ne kadar CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, sözde özgürlükçü birkaç laf ettiyse de özde ne değiştiğini zaman gösterecek. Fakat o zaman gelmeden, CHP’nin dediğiyle yaptığı arasındaki çelişkiler de gün yüzüne çıkmaya başlıyor. Örneğin Baykal, yasakçılığının arkasında olduğunu itiraf ediyor: “Devlete türban, çarşaf giydirilmesine müsaade etmeyiz. O ayrı bir konu. Bizim üniversitelerde türbanla ilgili tavrımız değişmez. Anayasa, Anayasa Mahkemesi kararları ortada. Danıştay kararı, AİHM kararı ortada. Partimizde başı örtülü olanlar veya son dönemde katılanların da bizden böyle değişiklik talepleri yok. CHP’yi, politikalarını bilerek geliyorlar.” Diğer taraftan bazı belediye başkan adaylarının yasakçılarıyla meşhur kişiler olması da bu itirafın sözde kalmayacağına işaret ediyor. Başörtüsü karşıtı açıklamalarıyla bilinen eski Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ın CHP’nin Antalya büyükşehir belediye başkan adayı olması, son taktikte ikiyüzlülüğe açığa çıkarmaya yetiyor.

Örtünmeye karşıymış

Bir yandan sözde açılım yaptığı iddia edilen CHP’nin diğer yandan yasakçı bir rektörü aday göstermesi aslında CHP için tutarsızlık sayılmaz. Çünkü parti bugüne kadar ikiyüzlülük konusunda tutarlı bir politikaya sahip. Dolayısıyla Atatürkçü bir kökten geldiğini belirten Akaydın’ın, CHP’nin açılım yaptığı bir zamanda, başörtüsü karşıtlığını gizlememesini de yadırgamıyoruz. Akaydın’ da ortada bir çelişki olmadığını şöyle savunuyor: “Tabii ki kadınların örtünmesine karşıyım, ama benim sokakta dolaşan kapalı kadınlarla sorunum yok. Benim karşı olduğum, türbanın üniversiteye siyasi simge olarak girmesi. Başı bağlı hanım CHP’ye üye de olur, CHP’ye oy da verir. Benim ÜAK başkanlığım sırasında en büyük destek başı örtülü kadınlardan geldi. Benim hastalarımın çoğunun başı örtülü, ama keşke böyle olmasalardı.”

CHP’nin başörtüsü konusundaki inandırıcılığını en azından görünüşte kurtaracak tek bir sınav var: Başörtüsünün yasaklanamayacağına dair bir kanunun Meclis gündemine getirilmesi. Fakat ne korkularının esiri haline dönüşen AK Parti böyle bir adım atabilir, ne de CHP bu adıma olumlu karşılık verebilir. Bu sebeple heyecana mahal yok, her şey bildiğiniz gibi…

Platform Haber

03 Aralık 2008, Çarşamba

One thought on ““Açılım” da bir yere kadar

Bir cevap yazın