Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu tarafından başörtüsüne özgürlük eyleminde 190’ıncı haftaya girildi. İzmit Sabri Yalım parkında yapılan eylemde, elinde “CHP’liyim milletvekili olmak istiyorum” pankartı tutan bir çarşaflı bayan da vardı. Ok işareti şeklindeki diğer bir pankartta ise “CHP Göreve” mesajı vardı. MAZLUMDER Kocaeli Şubesi başkanı Çetin Tahtacı basın açıklamasını okurken, eyleme İstanbul’dan Ankara’ya “İnsan hak ve hürriyetleri ihlaline son, başörtüsüne özgürlük” yürüyüşçüsü, Dünya Dilleri Merkezi ve Yeryüzü Halkları Dostluk Vakfı başkan yardımcısı Fahrettin Tellioğlu da destek verdi. Bir konuşma yapan Fahrettin Tellioğlu, CHP’nin yapmış olduğu çarşaf açılımını istismar etmemek kaydıyla desteklediğini, yakın zamana kadar Kadıköy ün CHP’li belediye başkanı Selami Öztürk’ün çarşaflı bayanların belediyeye vergilerini yatırmak için girmesine engel olduğu, bu yüzden CHP’li belediye başkanını mahkemeye verdiklerini fakat çarşaf açılımından sonra bu yasağın kaldırıldığını, bunun da olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Tellioğlu, Öztürk’ün bugüne kadar belediyeye sokmayıp 2’inci sınıf insan muamelesi yaptığı çarşaflı bayanlardan özür dilemesi gerektiğini söyledi. Daha sonra platform adına Çetin Tahtacı haftalık basın açıklamasını okudu.Basın açıklamasının tam metni:

Yeni bir yerel seçim süreci içine girmiş bulunuyoruz. İktidar olmak için olmadık sözler söylenecek olmadık fırıldaklar döndürülecek. Sonra gözler bir oy potansiyeli olarak görülen biz başörtülülerin üzerine çevrilecek. Başörtülü insanların üstünden iktidara ulaşmak için çeşitli pazarlıklar yapılmaya, göz boyanmaya başlandı bile.

Öyle sanıyorlar ki bizler, seçimden seçime varolan, iktidara geleceklerin sırtına yapışıp rant elde etmek için pusuda bekleyen çıkarcılarız. Fakat bizim sırtımızdan iktidar olanlar, seçilince kutlama pastasından, “seçim bizim zaferimizdir “diye fırlayıp, en tepeye oturup, sonra bizi unutacaklar.

Bizim de bir iktidar hayalimiz var tabi. Ama bizim herkesin iktidarı olmak gibi bir isteğimiz yok. Tek iktidar hayalimiz kendi bedenimizde ve seçimlerimizde, kendi yaşantımızda muktedir olmak istiyoruz.Bu seçimlerimizden biri olan örtünme isteğimizi 190. kez aynı alana gelerek yine haykırıyoruz. Biz, insan olarak en doğal hakkımız olan kişisel tercihimize göre giyinme hakkının, bize teslim edilmesini istiyoruz, yaşamın her alanında inancımız gereği taktığımız örtümüzle var olmak istiyoruz.

Hala kişisel tercihleri kapanmaktan yana olan insanlara zulüm devam ediyor. Basından öğrendiğimiz kadarıyla, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde 95 yaşında ve ayağı kesilen bir hastanın refakatçisi kılık ve kıyafeti sebebiyle hakarete maruz kalmış, 26 Kasım tarihinde odaya gelen Doktor Albert Çakır tarafından ,”Dekan Ahmet Sebük sizi burada istemiyor” denilerek odadan çıkartılmıştır. Konya’daysa hastalarına “Biraz çağdaşlaşın, bu kıyafetle buralara gelmeyin.” Diye hakarette bulunan doktoru 10 ay hapis cezası aldığını öğrenmiş bulunuyoruz.Daha ne kadar başörtülü kadınlar bu ülkenin zencileri olacak ve bu şekilde hakaretlere maruz kalacak?.

Hala neden bize kulaklarınızı tıkadığınızı anlamıyoruz.Yoksa en korktuğunuz şey insanların kendi yaşamlarında özgür olmaları mı?.Özgür olanları vesayet altına alamayacağınızı bildiğiniz için mi bu vurdum duymazlığınız?.Fakat yinede seçim yarışında kapalı bayanlara, partisinden gelen tüm itirazlara rağmen rozet takılmasını takdirle karşılıyoruz.Bu açılımın sonuna kadar arkasındayız, kadın başörtüsü ve çarşafıyla da sosyal hayatın içinde olmalıdır.

Dindar insanlardan oy alan partilerin yapamadığını, çarşaflı , peçeli bayanlara parti rozeti takarak yapıyorlar.Bu değişimlerinden, cesaretlerinden dolayı kendilerini kutluyoruz.Bu ciddi bir değişim sinyalidir, senelerce süren başörtülü insanların” biz bu ülkede başörtümüzle var olmak istiyoruz” mesajlarının yerine ulaştığının göstergesidir.

Fakat bu rozetle kalmasın, onları partilerinize üyede yapın , çeşitli komisyonların başına da getirin ve kadın nüfusun % 65 oranında başının kapalı olduğu bir ülkede, rozet taktığınız bu kadınları temsilen, seçilebilecekleri yerlerden milletvekili gösterip meclise de sokun ki, her kes dini siyasete alet etmediğinizi, bu insanları kullanmadığınızı ve bu konuda ne kadar samimi olduğunuzu görsün.Yoksa kimsenin bu ülkenin insanını aptal yerine koymaya hakkı yoktur.

MAZLUMDER Kocaeli Şubesi Başkanı Çetin Tahtacı

06 Aralık 2008, Cumartesi