Günay’a tepkiler sürüyor
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın çarşafı “çağdışı” görmesi, Kurban İbadetinin “bu çağda gereksizliği”nden bahsetmesi tepki toplamaya devam ediyor. Mazlumder İstanbul Şubesi, Ertuğrul Günay hakkında bir basın açıklaması yaptı.ÇARŞAF AÇILIMLARI!…
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın, 06.12.2008 tarihli bir gazeteye verdiği mülakatta CHP’nin “çarşaf” açılımı projesine ilişkin olarak çelişkili gördüğü noktaları dile getirirken kullandığı bazı ifadelerin temel hak ve özgürlükler bağlamında kabul edilemez olduğu açıktır.
Bakan Günay, başı örtülü olduğu için bir öğrencinin üniversiteye girmesini engellerken, öte yandan çarşaflı bayanlara CHP rozeti takarak, özgürlük açılımı içinde olduklarını iddia etmenin çelişki arz ettiğini, bu olayın, oy avcılığından başka bir şey olmadığını ifade etmiştir. Ancak açıklama bununla sınırlı kalmamakta; özgürlük açılımına konu yapılan ‘çarşaf’ın “çağdışı” ve unutulması gereken bir giyim tarzı olduğu ifade edilmektedir.
Her şeyden önce belirtmeliyiz ki, ‘çağdışı’ nitelendirmesi, ‘çağ’a ait olan ve olmayanlar bağlamında bir ölçüt gerektirmektedir. Soruyoruz: “İnsanların kıyafet tercihi başta olmak üzere yaşam tarzlarına ilişkin seçimlerini, çağdaş ya da çağdışı olarak nitelendirirken kullandığınız kriterler nelerdir?” “İnsanları bu şekilde nitelendirme hakkını nereden alıyorsunuz?”
Kıyafet, insanların kültür, gelenek, inanç ve estetik anlayışları uyarınca kendilerini ifade ettikleri giysidir. İnsan, maddi ve manevi varlığı ile bir bütündür. Maddi ve manevi varlığını şekillendiren esaslar çerçevesinde, insanların kıyafet tercihi doğal bir haktır. Bu tercihin ‘çarşaf’tan yana kullanılması doğal hakkın kullanılmasıdır. İnsanlar kendilerini, maddi ve manevi varlıklarını ortaya koyarlarken farklı kıyafet tercihleri içerisinde bulunabilirler/bulunabilmelidirler. İnsanların kıyafet tercihi, ‘çağ’a ait olma ya da olmama hususunda değerlendirilirken kullanılabilecek, kabul edilebilir, adil ve genel geçer bir kriter bulunmamaktadır. Genel ahlaka aykırı olmadığı ve toplumun diğer fertlerinin maddi-manevi bütünlüğüne zarar vermediği müddetçe kimsenin kıyafet ve dahi hayat tarzı seçimi bir değerlendirme konusu yapılamaz.
İnsanların kendi kişisel varlığının bir ifadesi ve tercihi olan kıyafetleri sebebiyle yürütme erkinin icra organı tarafından ‘çağdışı’ olarak görülmesi, insan haklarına aykırılık teşkil etmektedir.
Anayasanın 10. Maddesi uyarınca;
‘Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir.
Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.’
İnsanın kendi varlığını ifade biçimi olan kıyafet için, yürütme erkinin sorumlu bir bakanı tarafından ‘çağdışı’ olarak nitelendirilerek ayrıma tabi tutulması insan varlığına ve onuruna açıkça bir saldırıdır. Tüm hayat tarzlarına eşit mesafede olma iddiasındaki devletin vatandaşların ‘siyasi, kültürel ve dini’ konulardaki sorunlarına açılım getirmeye çalıştığı bir süreçte siyasal sorumluluk makamındaki mensubunun beyanları talihsizdir, anayasal eşitlik ilkesini ihlal niteliğindedir.
Sayın Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ı, devlet adamı sorumluluğu içerisinde, vatandaşları arasında kılık ve kıyafetinden dolayı ayrım yapmayan, insan hak ve özgürlüklerine duyarlı bir anlayış beklediğimizi ifade etmek isteriz.
Kamuoyuna saygı ile duyururuz.
MAZLUMDER İstanbul Şubesi