Kocaeli: Haklarımız bizim için vazgeçilmezdir

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu’nun 191’inci Başörtüsüne Özgürlük eylemi İzmit Sabri Yalım Parkı’nda saat 12.30 da gerçekleşti. Basın açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şubesi Başkanı Çetin Tahtacı tarafından yapıldı. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü dolayısıyla basın açıklamasında insan hakları konusu ağırlıklı olarak ele alındı. Açıklamada şu tespitler yapılarak uygulamalardaki çifte standart eleştirildi: “Dünya coğrafyasında iktidarı elinde bulunduran otorite güçler insan haklarını hiçe saymaya devam etmektedirler. İsrail devleti Filistin’de yaşayan Gazze halkının en temel yaşama hakkını, yardımları engelleyerek devam ettirmektedir. Irak’a özgürlük getireceğim vaadiyle giren ABD Irak’ta özgürlüğün yerine kargaşa ve kaosun hakim olmasını sağlamıştır. İran’a silahlanmayı bırak diyen güçler, kendilerinin silah üreticisi konumunda olduğunu unutmaktadırlar. Bölge barışı ancak silahları bırakmakla sağlanabilir. Silahların dengesiz ve orantısız kullanımı ile binlerce masum insanın yaşam hakkı ihlal edilmiştir.”Basın açıklamasının tam metni:

İnsanın değişimi ve gelişmesinin sonucunda 10 Aralık 1948 yılında yayınlanan İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi doğmuştur. Türkiye, Birleşmiş Milletlerin kurucu üyelerinden birisi olarak İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ni ilk onaylayan ülkeler arasında yer almış ve insan hakları konusundaki önemli sözleşmelerin büyük bölümüne taraf olmuştur. Bu hafta insan hakları haftası olarak ülkemizde ve dünyada kutlanmaktadır.

İnsan hakları bizim için vardır ve insan haklarının tümüne saygı duyulması bizim hakkımızdır. Hepimiz insan haklarını korumalıyız. Ulusal ve uluslararası düzenlemeler veya kamu otoritesini kullananlar insan hak ve özgürlüklerini kısıtlayabilirler. Ancak hiç kimse bu kısıtlamaların evrensel insan hakları normlarını ihlal ettiğine işaret etmezse, haklarımızın ihlali devam eder. Bireyler olarak, kendi yaşamlarımızda başkalarının haklarına saygı göstermenin yanısıra, kamu otoritelerinin ve diğerlerinin faaliyetleri üzerinden gözümüzü ayırmamalıyız. Koruyucu sistemler bizim için vardır. Biz de bunları kullanmalı ve gelişimine katkıda bulunmalıyız.

Dünya coğrafyasında iktidarı elinde bulunduran otorite güçler insan haklarını hiçe saymaya devam etmektedirler. İsrail devleti Filistin’de yaşayan Gazze halkının en temel yaşama hakkını, yardımları engelleyerek devam ettirmektedir. Irak’a özgürlük getireceğim vaadiyle giren ABD Irak’ta özgürlüğün yerine kargaşa ve kaosun hâkim olmasını sağlamıştır. İran’a silahlanmayı bırak diyen güçler, kendilerinin silah üreticisi konumunda olduğunu unutmaktadırlar. Bölge barışı ancak silahları bırakmakla sağlanabilir. Silahların dengesiz ve orantısız kullanımı ile binlerce masum insanın yaşam hakkı ihlal edilmiştir.

İnsan Hakları Haftasında bir STK olarak aşağıdaki taleplerimizi sunuyoruz:

İnsanların hak ve özgürlüklerin güvence altına alan yeni sivil bir demokratik Anayasa hazırlanmasını;

Kadına karşı ayrımcılığın, şiddetin, kötü muamelenin ortadan kaldırılmasını, kadınların kişisel tercihi olan giysilerle, örtüleriyle karar verme mekanizmasına katılımı ve eğitim alma hakkının yine kişisel tercihi olan örtüleriyle yapabilmelerinin sağlanmasını; Çocuk haklarına saygı duyulması, yaygınlaştırılması ve korunmasının sağlanmasını;

Hükümetin izlemekte olduğu “İşkenceye ve kötü muameleye karşı sıfır hoşgörü” politikasını devam ettirmesini, illerdeki insan hakları kurullarını daha aktif çalıştırılmalarını;

Devlet Hastanelerinde Hasta hakları konusundaki ilerlemelere rağmen özel hastanelerde de hasta hakları birimleri kurulmalı, hastaların hakları güvence altına alınmalı;

Etnik, dinsel ve dilsel azınlıklar da dâhil olmak üzere bütün insanlar arasında karşılıklı anlayış, hoşgörü ve dayanışmanın geliştirilmesini sağlayacak tüm önlemlerin alınmasını istiyoruz.

13 Aralık 2008, Cumartesi

 

Bir cevap yazın