Konya: İslam’ın helvadan putları yoktur!
Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 66. Hafta’yı da geride bıraktı. 66 haftadır istikrarlı bir şekilde her hafta cumartesi saat 12.00 da yapılan açıklamayı Yaşar Turgut yaptı. Açıklamaya Berae suresi 3. Ayeti ile başlayan Turgut, bayram ve Hacc’a değinerek: ”Peygamber (a.s) Haccı bir arınma, bir toplanma ve bir meşveret kılmıştır. Yeryüzünün dört bir yanından Allah’ın beytini tavaf etmek için haram bölge’ye (Mekke’ye) gelen hacıların, orada nefislerini arındırıp, Allah’ın zikri ile mutluluğa ermenin ötesinde; kendisinden farklı coğrafyalardan gelmiş olan Müslümanlarla tanışıklık kurması ve girmiş olduğu manevi iletişim aralarındaki kardeşlik bilincini daha bir bileyler, daha bir sağlamlaştırır.” dedi. İnsan hak ve özgürlükler hususunda belirlenmiş hiçbir kriterin Allah Resulü (s.a.v)’in veda hutbesindeki kriterlerle boy ölçüşemeyeceğini belirten Turgut, ”Peygamber (a.s) can, mal ve namus güvenliğini en kutsal değerlerle beraber zikretmiş ve onları bu değerlerden saymıştır. Ve bu da o değerleri göz ardı edilemez ve dahi göz ardı edilmesi teklif edilemez kılar.” dedi.
Turgut, İnsan hak ve özgürlükleri hakkında ortaya atılan her hukuksal metinin bir şekilde delindiği ve zulümlere bir kılıf uydurulduğunu belirtti. ”İslam’ın helvadan putları yoktur! İslam’da hukuk delinmek için var değildir!” diyen Turgut, başörtüsünün bir özgürlük ihlali değil, Allah (c.c.)’nün Müslüman kadına bahşetmiş olduğu özgürlük nişanı olduğunu söyledi.
67. haftada saat 12.00’da Kayalıpark’ta buluşma çağrısıyla açıklamaya son verildi. Açıklamada yoğun halk katılımı gözlemlendi. Kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.
Basın açıklamasının tam metni:
Rahman ve Rahim olan Allah’ın Adıyla
En büyük Hacc gününde insanlara Allah ve Resulü’nden bir ilandır bu: Hem Allah hem de Resulü müşriklerden uzaktır. Eğer tövbe ederseniz bu sizin için daha hayırlıdır. Eğer sırt çevirirseniz bilmiş olun ki Allah’ı aciz bırakamazsınız. İnkârcıları elem verici bir azap ile müjdele. (Berae Suresi 3. ayet )
Sevgili dostlar değerli basın mensupları;
Geçtiğimiz günler bereket günleriydi. Çünkü geçtiğimiz günler Allah’ın mahrem günleriydi. Hacc-ı Ekber’in yaşandığı teşrik günleriydi. Bu teşrik günleri hamdlerin, lebbeyklerin ve tekbirlerin arş-ı ala’ya ulaştığı ve gönüllerin bu zikirlerle felah bulduğu günlerdir. Peygamber (a.s) Haccı bir arınma, bir toplanma ve bir meşveret kılmıştır. Yeryüzünün dört bir yanından Allah’ın beytini tavaf etmek için haram bölge’ye (Mekke’ye) gelen hacıların, orada nefislerini arındırıp, Allah’ın zikri ile mutluluğa ermenin ötesinde; kendisinden farklı coğrafyalardan gelmiş olan Müslümanlarla tanışıklık kurması ve girmiş olduğu manevi iletişim aralarındaki kardeşlik bilincini daha bir bileyler, daha bir sağlamlaştırır.
Teşrik günleri içtimai ve toplumsal pek çok hükmün karara bağlandığı günler olmuştur ki bu tüm İslam aleminin bu Harem Bölge’de cem olmalarındandır. Nihayetinde Veda Haccı’nda, Peygamber (a.s) iğrad etmiş olduğu Veda Hutbesi’nde -ki bu Peygamber (s.a.v) döneminin son haccıdır.- içtimai meselelerle ilgili islamın ahkâmına son noktayı koymuştur. Ancak burada en dikkat çeken husus insanın mahremine yapmış olduğu vurgudur. Bu anlamda insanoğlu dünya aleminin hakkına en çok riayet edilmesi zorunlu varlığı olmuştur.
Peygamber (a.s) karşısındaki yüz bin insana: ”Ey İnsanlar! Bu günleriniz nasıl mukaddes bir gün, bu aylarınız nasıl mukaddes bir ay, bu şehriniz Mekke nasıl mübarek bir şehir ise, canlarınız, mallarınız, namuslarınız da öylece mukaddestir; her türlü tecavüzden korunmuştur.” buyurmuştur. Bu metin insan hak ve özgürlükleri ile ilgili olarak, tarihin şahit olmuş olduğu en hakkaniyet sahibi ve en hukuksal metindir. Bugün sözde insan hak ve özgürlükleri savunucularının bu anlamda ortaya atmış olduğu kriterler Peygamber’in (s.a.v) koymuş olduğu değerlerin eline su dökemez. Çünkü Peygamber (a.s) can, mal ve namus güvenliğini en kutsal değerlerle beraber zikretmiş ve onları bu değerlerden saymıştır. Ve bu da o değerleri göz ardı edilemez ve dahi göz ardı edilmesi teklif edilemez kılar.
İslamın helvadan putları yoktur! İslam’da hukuk delinmek için var değildir! Ancak bugün insan hak ve özgürlükleri hüküm ve iktidar sahiplerinin helvadan putu haline gelmiştir. İnsan hak ve özgürlüklerine dair ortaya atılan ne kadar hukuksal metin varsa hepsi delinmiştir. Ve her bir zulüm için bir kılıf mutlaka bulunmuştur. Kimi zaman bu kılıf kamusal alan olmuş, kimi zamansa bazı ilke ve inkılâplar olmuştur.
Müslüman kadının izzet-i nefsi olan başörtüsü hiçbir hal ve halükarda yasaklanamaz! Yok sayılamaz! Toplumdan dışlanamaz! Çünkü başörtüsü Allah’ın Müslüman kadına bahşetmiş olduğu özgürlük ve onur nişanesidir.
Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği adaletin tesis edildiği bir ülkede yaşama umudu ile hepinizi 67. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere Allah’a emanet ederiz.
13 Aralık 2008, Cumartesi
One thought on “Konya: İslam’ın helvadan putları yoktur!”
kitabi söylem ve eylem bütünlüğünü 66 haftadır muhafaza eden konyalı kardeşlerimizi tebrik ediyoruz.
selam ve dua ile