Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu, gerçekleştirdiği başörtüsüne özgürlük eylemlerinde 152’inci haftayı geride bıraktı. Basın açıklamasını platform adına Mihlemder (Mamak İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği) mensubu Merve Gül okudu. Merve Gül,”Başörtüsü siyasilerin nemalanma malzemesi değildir. Elbette bu mesele bir turnasol kağıdı gibi hak, adalet ve özgürlükten bahsedenlerin samimiyetinin ölçülebildiği bir konudur aynı zamanda. Ancak sadece seçim dönemleri siyasilerin gündemini yoğun bir şekilde işgal eden bu meselde samimi olanlar, ancak ellerini taşın altına koyup yaşamın tüm alanlarında sonuna kadar çözüm yolunu savunabilenlerdir.” dedi, ayrıca katsayı adaletsizliğini eleştirdi. Eylemde “Dünyanın tüm zorbalarına bir ayakkabı da sen” yazılı dövizler taşındı.

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni:

Bu meydanlarda 152.kez başörtüsüne özgürlük talebimizi dile getiriyoruz. Yaptığımız mücadele en temel insan hakkını ayrımsız bir şekilde savunma mücadelesidir. Hiçbir şekilde siyasi bir anlam taşımamaktadır. Bu mücadelede de hiçbir partiye yama olmadık, olmamaya da devam edeceğiz. Sonuçta hangi siyasi bu konuda anlamlı bir çözüm yolu bulursa onu da samimiyetle destekleyeceğiz. Sonuçta önemli olan bu sorunun çözümlenmesidir.

Bir yandan iktidar bir yandan muhalefet bu konuyu çözme vaatlerine girip de bizleri hüsrana uğratmalarına asla müsaade etmeyeceğiz. Eğer ortada bir sorun varsa, bunu da kabul ediyorlarsa neden mutabık kalmıyorlar sorusunu da sormamız gerekmez mi? Yoksa bu sorunu özellikle çözüme kavuşturmak istemiyorlar mı? Diye düşünmemiz lazım değil mi!

Bir yandan da diğer muhalefet bu konularda neden suskun kalıyor. Yoksa duruma göre nemalanmak mı istiyor? Kendisinin bu konuda çözüm önerisi varsa, paylaşırsa daha iyi olmaz mı!

Başörtüsü siyasilerin nemalanma malzemesi değildir. Elbette bu mesele bir turnasol kağıdı gibi hak, adalet ve özgürlükten bahsedenlerin samimiyetinin ölçülebildiği bir konudur aynı zamanda. Ancak sadece seçim dönemleri siyasilerin gündemini yoğun bir şekilde işgal eden bu meselde samimi olanlar, ancak ellerini taşın altına koyup yaşamın tüm alanlarında sonuna kadar çözüm yolunu savunabilenlerdir.

Başörtüsü sorununun çözüme kavuşturulması iktidar ve muhalefetin soruna kalıcı bir çözüm getirmeleri sayesinde olacaktır. Kısmi anayasa değişiklikleri, ya da söylemler ile bu sorun hep gündemde kalmaya devam edecektir. Çözüm için yeni bir sivil Anayasanın hazırlanması gerekmektedir. Toplumun tüm kesimlerinin tartışarak mutabık kaldığı, bizleri yeni yüzyıla taşıyacak, hak ve özgürlüklerin genişletildiği, insan haklarına sadece saygılı değil insan haklarını koruyan, kollayan, gözeten bir Anayasa acilen gündeme gelmelidir.

Başörtüsünün Yanında Katsayı Adaletsizliği Giderilmeli. Katsayı Adaletsizliği; İmam Hatip Lisesi Öğrencileri İle Meslek Lisesi Öğrencilerinin uğradığı büyük bir zulümdür.

Zulüm ile abâd olunmaz. Bu zulme son verilmelidir.

Bizleri yalnız bırakmayan dostlarımıza teşekkür ederiz. Haksızlıklar karşısında susmayalım. Kendimize Mekke’nin en zayıf ve çelimsiz adamı Abdullah ibni Mesud’u örnek alalım. Direnen onurlu insanlar mutlaka haklarını alacaklardır. Yeter ki haklarımızı bilelim ve hakların geri iadesi konusunda diretelim.

Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu