Konya: Yasakçılar ahlaki yozlaşmayı teşvik ediyor

Haftalardır aynı yer ve saatte buluşan Konya İnanç Özgürlükleri Platformu mensupları Kayalıpark’ta toplanarak 68’inci direniş eylemlerini gerçekleştirdiler. Platformun bu haftaki basın açıklamasını platform adına Yaşar TURGUT okudu. Açıklamaya “Zulme sapanlara en ufak bir meyil göstermeyin yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka yardımcılarınız da dostlarınız da yoktur. Eğer dönerseniz size yardım da edilmez. ( Hud Suresi 113. ayet)” ayetiyle başlayan Turgut açıklamanın devamında hicret ve hicretin İslam davasının yükselişindeki önemini ifade etti. Hicretin sadece zulümden kaçış değil, izzetli bir dönüşün ve kudretli bir fethin habercisi olduğunu ifade etti. Açıklamasında Irak’taki işgalci güçlerin hazırlığını yaptığı Noel kutlamalarına da değinen Turgut, Irak’ta yaşanan bunca katliam gözyaşı ve feryadın sanki hiç yaşanmamışçasına yılbaşı ve noel hazırlığı yapan işgal güçlerinin yaptığının bir ahlaksızlık ve bir göz boyama olduğunu söyldi. Turgut bundan daha esef verici olanın ise Irak yönetiminin noel kutlamaları için bir günlük tatil ilan etmesi olduğunu söyledi.

Son olarak ülkemizdeki yılbaşı kutlamaları ve bu kutlamalardaki içki tüketimine değinen Turgut Müslüman toplumun temel değerlerinden olan başörtüsünün ve diğer inanç değerlerini yasaklayan zihniyetin toplumla hiçbir kültürel bağı olmayan bu Frenk adetlerini ve insanlığa zararı herkesce bilinen alkol tüketiminin önünü açmasının hatta teşvik etmesinin bir ilkesizlik olduğunu ifade etti. Ve bu ilkesiz tavrı lanetledi.

Hak ve özgürlüklerin ihlal edilmediği adaletin tesis edildiği bir ülkede yaşama umudu ile 69. haftada buluşmak üzere çağrısıyla konuşmasına son veren Turgut, açıklama saatinin 12:00’den 12:30’a alındığını ilan etti.

Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni:

Zulme sapanlara en ufak bir meyil göstermeyin yoksa size ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka yardımcılarınız da dostlarınız da yoktur. Eğer dönerseniz size yardım da edilmez.

(Hud Suresi 113. ayet)

Mekke’de doğan İslam güneşi ve onun kutlu rehberi zor dönemlerden geçmekteydi. Toplumun ileri gelenleri, siyasi ve iktisadi kural koyucuları, edebi ve ahlaki örf ve adetleri belirleyici olanlar, kendi iktidarlarının ve yüksek menfaatlerinin bekası için İslam’a ve onun yolunda olanlara hayatın her alanında yasaklar, ambargolar, engellemeler ve zulümler reva gördüler. Bu zulümlerine payanda olarak da basit, ilkesiz ve hiçbir hukuka dayanmayan gerekçeler öne sürdüler. Onlar kendilerini -soy olarak- İbrahim’e dayandırdıkları halde İbrahim’in yolundan ayrılmış ve sapkınlığa düşmüşlerdi. Ancak kendilerine gerçekten İbrahim’in yolundan giden Hanif bir peygamber gelince kendi yalanları ve sapkınlıkları ortaya çıkmış ve bunun üzerini örtmek için Peygamber’i bölücülükle, eski köye yeni adet getirmekle, sihirbazlıkla itham etmişlerdi. Ancak Peygamber ve ümmeti bütün bu zulümlere Allah’ın onlara vermiş olduğu imanla ve güçle göğüs germişler, ama bu işkenceler ihtiyar, zayıf, pek çok müslümanın şehadetine sebep olmuştu.

Kendinden çok ümmetinin geleceğini düşünen peygamber Allah’ın emriyle baskı ve zulümden kurtulmak için hicret kararı aldı. Ve hicret onlar için yeni bir diriliş, bir muştu oldu. Peygamber ve Müslümanlar kutlu hicret yurdu Medine’de özgürce inançlarının gereği gibi yaşadılar ve bunu tüm insanlığa ulaştırmak için ellerinden geleni yaptılar. Mekke’de kendi imanlarını korumak için bedel ödeyen bir avuç İslam toplumu hicretle yücelmişler ve tüm insanlığın karanlıktan kurtulması ve aydınlığa çıkması için pek çok bedel ödemiştir. Allah’da onların bu azim ve izzetli duruşlarına karşılık kovuldukları, kaçmak zorunda kaldıkları Mekke’ye, ihtişamlı bir zaferle dönmeyi nasip etmiştir. Böylece İslam güneşi karanlık bulutların ardından çıkmış ve bütün dünyayı aydınlatmaya başlamıştır.

Dün insanlığa güneş saçan aziz İslam ümmetinin ıraklı çocukları bugün emperyalist batı güçlerin özgürlük ve demokrasi çabalarının (!) altında inim inim inlemektedir. Amerikan emperyalizmi özgürlük ve demokrasi vaadiyle girmiş olduğu Irak’ta ülkenin doğal zenginlikleriyle birlikte inanç ve özgürlüklerini de sömürmüşlerdir. Irak’lı mazlum Müslüman halkın inanç ilkelerini ve toplumsal hayatını tahrip etme çabaları içerisine girmişlerdir.

Bugün işgalci zorbalar Noel kutlamaları hazırlığındalar. Sanki bugün Irak’ta her şey sütlimanmış gibi. Sanki bugün Irak’ta hiç acı yaşanmıyormuş gibi. Sanki bugün Irak’ta çocuklar katledilmiyor analar ağlamıyormuş gibi. Sanki Ebu Ğureyb hiç olmamış sanki işgalci haydutlar Felluce’de, Ramadi’de, Babuka’da katliamlar sergilememişler, kokuşan cesetleri sokaklardan kepçelerle temizlememişler gibi. Sanki hapishanelerde kadınlara tecavüz etmemişler gibi. Arsızca ve hayasızca kendi bayram kutlamalarımı yapıyorlar. Fakat bundan daha acısı zavallı yerel Irak yönetiminin Noel kutlamaları için bir günlük tatil ilan etmesidir. Ancak direniş onların kirli emelleri ortaya çıkartacak ve onları burunlarını sürterek Irak’tan çıkaracaktır!

Ülkemizde ise toplumun en temel değeri olan inancının bir gereği olarak kadınların başörtüsü takmasını yasaklayan, hatta buna en ufak bir taviz vermeyen yasakçı zihniyet; Noel ve yılbaşı kutlamaları adı altında kültürel ve ahlaki dejenerasyon başlatmıştır. Bu zihniyet bununla da kalmayarak bu rezalet gecelerinde topluma verdiği zarar ve tahrip, bütün bilimsel çalışmalarla ortaya konan içki tüketimini teşvik etmiş, ve içkili organizasyonlar başlatmıştır. Buradan bu ilkesiz tavrı kınıyor ve lanetliyoruz. Başörtüsü onların teşvik ettiklerinden daha yüce ve daha azizdir. Allah elbet inananların koruyanıdır.

Hak ve Özgürlükleri ihmal edilmediği, adaletin tesis edildiği bir ülkede yaşama umudu ile 69. haftada aynı yer ve saatte buluşmak üzere hepinizi Allah’a emanet ederiz.

Konya İnanç Özgürlükleri Platformu

 

 

One thought on “Konya: Yasakçılar ahlaki yozlaşmayı teşvik ediyor

  • konyalı müslümanların duyarlılıkları devamediyor
    .zülümler ortadan kalkana dek mücadeleye devam……….

Bir cevap yazın