İkiyüzlülük gizli bir hastalık değildir, dikkatli bakınca çabuk teşhis edilir. Bazılarında fazla dikkat etmeye de gerek kalmaz, tıpkı Türkiye’de Hükümet’in İsrail`e karşı tutumunda olduğu gibi. Bir yandan sert demeçler verip diğer yandan da katil İsrail ile yapılan askeri anlaşmaları “ulusal çıkarlar” bahanesiyle izah etmeye kalkışan bir zihniyetin, zulme açık ortaklıktan başka bir anlama gelmeyeceği iyi bilinmelidir. Ankara`da basın mensuplarının sorularını cevaplayan İçişleri Bakanı Cemil Çiçek’in ” Türkiye ve İsrail arasında inişli çıkışlı bir ilişki süreci yaşandı, ancak ülkeler arasındaki işbirliği nedeniyle askeri bağların koparılmasına söz konusu olamaz, çünkü askeri işbirliği Türkiye`nin ulusal çıkarlarına hizmet etmektedir” ifadeleri halka yönelik izlenen yalancı siyasetin itirafından başka bir şey değildir.Çiçek`in sözleri Ankara`nın siyonist İsrail’le stratejik ortaklıktan vazgeçmeyeceğinin; askeri anlaşmaları iptal ederek ya da askıya alarak Gazze için bir misilleme hareketine girmek niyetinde olmadığının delilidir, bilemiyoruz halen “konjonktür hazretlerinin” şefaatine sığınarak bu zulme ortaklığı meşrulaştırmaya çalışan çıkar mı? Çıkar herhalde, malum alçaklık boylarını aşıyor medya ve siyaset dünyasında…

Oysa Türkiye’nin tüm şehirlerinde, halklar, meydanlardan İsrail ile yapılan askeri ve ekonomik anlaşmaların iptal edilmesi çağrısı yapıyor ama bunun siyasiler için bir değeri yok!

Yeni silah anlaşması, yine İsrail!

İsrail`in Gazze saldırılarının başlamasından bir gün önce, Türkiye ve İsrail arasında yeni bir ortak silah üretimi anlaşması imzalandı, ancak Türkiye kamuoyu bu anlaşmadan ancak İsrail tarafının açıklaması ile haberdar oldu. Anlaşmaya göre İsrail şirketlerine havacılık istihbaratı sistemleri için 141 milyon dolar ödenecek.
Türkiye ile İsrail arasındaki 2.6 milyar dolarlık ticaretin 1.8 milyar dolarını askeri harcamalar oluşturuyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 1,5 milyar dolarlık yeni bir askeri anlaşma imzalanmıştı.

Platform Haber