Van: israil’le antlaşmalar iptal edilsin
Van Hak ve Özgürlükler Platformu, Van sokağındaki haftalık eylemlerine devam ediyor. Bu haftaki 122’inci eylemde halkın yoğun bir katılımı gözlemlenirken gündemin ağırlık maddesi Siyonist israil’in Gazze katliamı oldu. Hafta içi düzenledikleri eylemlerle Gazze’ye sahip çıkan VAHÖP adına konuşan MAZLUMDER Van Şubesi Başkan Yardımcısı Abidin Engin, Türkiye Cumhuriyeti ile israil arasındaki tüm askeri antlaşmaların iptal edilmesi çağrısı yaptı. “Bir ölürüz bin diriliz” yazılı dövizlerin açıldığı eylemde okunan açıklamada “Türkiye gibi bir ülkenin hala İsrail ile askeri antlaşmalarını sürdürüyor olması utanılacak bir durumdur. Başbakanın da açıkladığı gibi İsrail bir taraftan Türkiye’nin aracılık ettiği barış görüşmelerini sürdürürken öte yandan hem de kendileri için mukaddes olan bir günde, yani savaşmanın haram olduğu bir günde herkesi aldatarak ve kendi ilkelerini dahi ahlaksızca çiğneyerek saldırı gerçekleştirmiş ve adeta kedinin fareyle oynadığı gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun başbakanıyla oynamıştır. Bu durumda Türkiye’nin yapması gereken tek bir şey vardır: O da İsrail ile olan askeri antlaşmalarını kesinlikle iptal etmektir. Uluslar arası arenada dahi sözüne güvenilmeyen ve asla güven vermeyen bir ülke ile hala askeri antlaşmaların yürürlükte kalması bizlerde ciddi endişeler doğurmaktadır.” Denildi. Eylemde Şehit Şeyh Ahmet Yasin ile Şehit İmam Muğniye’nin fotoğrafları taşınırken, sık sık İsrail karşıtı sloganlar atıldı.
Eylemde okunan basın açıklamasının tam metni:
TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ DERHAL İSRAİL İLE OLAN ASKERİ ANTLAŞMALARI İPTAL ETMELİDİR
Değerli basın mensupları, Saygıdeğer Van Halkı
İsrail’in 1948 yılından beri sürdürdüğü işgal hareketi milyonlarca Filistinli’nin dünyanın çeşitli bölgelerine dağılmasına sebep olmuş ve mülteci konumunda yaşamalarına yol açmıştır. Filistin halkını kendi öz topraklarından koparan İsrail bir halkı Gazze şeridine sıkıştırmış ve adet oraya hapsetmiştir. Bununla da yetinmeyen İsrail açık bir hapishaneye çevirdiği Gazze’nin bir gün suyunu kesmekte başka bir gün elektriğini keserek çoluk çocuk demeden bir halkı cezalandırmaktadır. Bunları yaparken de insan haklarını ve hukukun temel ilkelerini göz ardı etmektedir. Ne hukuk tanımakta ne de insaf ve vicdan ilkelerine göre hareket etmektedir.
Ancak İsrail’in unuttuğu bir husus vardır ki o da şudur. Zulüm ve haksızlık asla daimi olmamıştır. İnsanların inanmama özgürlüğü vardır. Her kes istediği dine inanabilir. Bu bağlamda Müslüman’a göre kâfir olma hakkı her zaman için vardır. Ancak kim hangi dine inanırsa inansın bütün semavi dinlerin, ideolojilerin ve evrensel hukukun kabul ettiği bir takım asgari ilkelere uymak zorundadır. İsrail’in bu asgari ilkelere dahi uymadığını yıllardır müşahede etmekteyiz.
İsrail’in uygulamaları ahlaksızcadır. Modern silah gücünün yüksek oluşuna ve lobiler aracılığıyla arkasına aldığı ABD’ye güvenerek her türlü hukuksuz ve zalimane eylemi gerçekleştirmektedir. Adalet, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi kavramları ise adeta tanımamaktadır. İsrail’in yaptığı uygulamalar, kutsal kitaplarında geçtiği iddia edilen diğer insanların tamamının zaten cehennemlik olduğu ve sadece Yahudilerin cennete gideceği şeklindeki yaygın itikadı doğrular niteliktedir. Oysa bu düşünce ve uygulama faşizmin en sivri noktasıdır. Dikkat edilirse İsrail’in uygulamalarını bu kadar pervasızca ve dünya kamuoyunun gözü önünde gerçekleştiriyor olması bugün itibariyle dünyanın hiçbir yönetiminin başvurmadığı bir yöntemdir. Buradan çıkan sonuç şudur: İsrail dünyanın en zalim, en ahlaksız ülkesidir. İthamımız kesinlikle insan haklarına duyarlı Yahudileri kapsamamaktadır. Ancak İsrail yönetimine hakim olan zihniyet Siyonizm’dir. Bu haliyle İsrail özelde Orta Doğunun genelde ise Dünyanın başına bela olmuş bir yönetimdir.
Türkiye gibi bir ülkenin hala İsrail ile askeri antlaşmalarını sürdürüyor olması utanılacak bir durumdur. Başbakanın da açıkladığı gibi İsrail bir taraftan Türkiye’nin aracılık ettiği barış görüşmelerini sürdürürken öte yandan hem de kendileri için mukaddes olan bir günde, yani savaşmanın haram olduğu bir günde herkesi aldatarak ve kendi ilkelerini dahi ahlaksızca çiğneyerek saldırı gerçekleştirmiş ve adeta kedinin fareyle oynadığı gibi Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun başbakanıyla oynamıştır. Bu durumda Türkiye’nin yapması gereken tek bir şey vardır: O da İsrail ile olan askeri antlaşmalarını kesinlikle iptal etmektir. Uluslar arası arenada dahi sözüne güvenilmeyen ve asla güven vermeyen bir ülke ile hala askeri antlaşmaların yürürlükte kalması bizlerde ciddi endişeler doğurmaktadır.
Türkiye’nin insan hakları adına, hukukun üstünlüğü adına, insanlığın ulaştığı ortak değerler adına ve sonuçta yalın anlatımıyla insanlık adına bunu yapması gerekmektedir. TBMM’den tıpkı Irak tezkeresinde olduğu gibi yeni bir cesaret örneği göstererek ve varsa olası zararları da göze alarak bu antlaşmalarını iptal etmesini bekliyoruz.
Buradan aynı çağrıyı Birleşmiş Milletlere’de yapıyoruz. BM güçlünün sözünün geçtiği bir kurum haline dönüşmüş bulunmaktadır. Oysa dünyayı bu şekilde aldatmaya devam edemezler. İnsanlığın ortak talebi güçlünün değil haklının sözünün geçtiği adil bir yapılanmadır. Yahudi lobisi ile bir takım çıkarları gereği ters düşmekten sürekli kaçınan ABD’nin adeta tek hâkimi olduğu BM hem Irak işgali hem de İsrail’in bu pervasız saldırıları ile kukla bir kuruluş haline geldiğini adeta tescillemiş olmaktadır. BM ya insan haklarının ve hukukun gereğini yapmalı ya da siyasi çıkarlara göre hareket eden kukla bir yapılanma olduğunu kabul ederek kendisini fesh etmelidir.
Abidin ENGİN, MAZLUMDER Van Şubesi, Başkan Yardımcısı
VAN HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PLATFORMU BİLEŞENLERİ
Anadolu Gençlik Derneği /Gökkuşağı Derneği / İnsan-Der/Erdem-Der
Memur-Sen / MAZLUMDER / VİMDER / Umut Işığı Derneği
One thought on “Van: israil’le antlaşmalar iptal edilsin”
Zulüm ve haksızlık asla daimi olmamıştır..israili kınıyoruzz