Van’da Hak ve Özgürlükler Platformu tarafından gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi 125. Haftasına girdi. Platform adına basın açıklamasını Ayhan Çırpan okudu. Açıklamada Ergenekon operasyonunun umut verici olduğu ifade edilirken şu mesajlar verildi: “Asıl olan en tepeden en aşağıya kadar siyasette, ekonomide, medyada, TSK’ da vb. bütün boyutları ve uzantılarıyla bu hukuk dışı illegal oluşumun tasfiye edilmesidir. Böylece acılı coğrafyamızın Silopi-Mardin hattında asit kuyularına atılan insanlığımız ayağa kalkabilir. Ancak böylece insanca yaşanabilir bir ülke inşa edilebilir. Başörtüsü yasağında somutlaşan inanç özgürlüğü ihlalleri böylece bir son bulabilir. Ancak böylece Kürt sorununda somutlaşan mazlumiyet ve mağduriyetler izale edilebilir. Ancak böylece fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü kamil manada tesis edilebilir. Siyasi iradenin bu amaçla, atacağı her adımda arkasında olacağız.”

Basın açıklamasının metni:Ergenekon Terör Örgütüne Yönelik Mücadele Umut Veriyor

Ergenekon terör örgütüne yönelik mücadelenin dalga dalga büyümesinden ziyadesiyle memnunuz. Bu güne kadarki performans zaman zaman akamete uğrayacağı endişelerine rağmen bütün toplum kesimlerinde büyük bir heyecan ve beklenti yaratmıştır. Geçmişin kirli sayfalarıyla yüzleşmenin yol açacağı riski göğüsleyerek, gereken bedel ne olursa olsun Ergenekon terör örgütünün üzerine gidilmesi zorunluluk halini almıştır. Hükümetin bu konudaki tutumunu, Şemdinli’nin aksine Ergenekon savcılarına sahip çıkmasını önemsiyoruz. Anlaşılan odur ki derin yapıların aşınması için daha birçok dalga gerekmektedir. Ergenekon terör örgütüne yönelik operasyonları siyasi mecraya çekerek değersizleştirme ve medyatik manipülasyonlarla sulandırma çabalarına karşı duyarlı olma zorunluluğu vardır. Hesap sorulamayanlara dokunulması, Meclise bile hesap vermeye gelmeyenlerin şu an tutuklu olmaları önemli gelişmelerdir. Hiyerarşik yapılarının bilinmesine rağmen bütünüyle üzerine gidilememesi suç delillerinin karartılması riskini taşımaktadır.

Asıl olan en tepeden en aşağıya kadar siyasette, ekonomide, medyada, TSK’ da vb. bütün boyutları ve uzantılarıyla bu hukuk dışı illegal oluşumun tasfiye edilmesidir. Böylece acılı coğrafyamızın Silopi-Mardin hattında asit kuyularına atılan insanlığımız ayağa kalkabilir. Ancak böylece insanca yaşanabilir bir ülke inşa edilebilir. Başörtüsü yasağında somutlaşan inanç özgürlüğü ihlalleri böylece bir son bulabilir. Ancak böylece Kürt sorununda somutlaşan mazlumiyet ve mağduriyetler izale edilebilir. Ancak böylece fikir, düşünce ve inanç özgürlüğü kamil manada tesis edilebilir. Siyasi iradenin bu amaçla, atacağı her adımda arkasında olacağız.

Filistin İslami Direniş Hareketi HAMAS’ın şahsında her türlü zorluğa rağmen gösterdikleri sebat için Filistin halkını tebrik ediyoruz. Gerçek bir destan yazarak Allah’ın izniyle nice azın çoğa galip geleceği ayetine bir kez daha tanıklık etmişlerdir. Lübnan İslami Direnişinin lideri Nasrallah’ın ifadesiyle ümmet için yenilgi dönemi kapanmıştır. Lübnan ve Gazze seferlerimiz nihai zaferimizin müjdecileridirler. Bu zaferleri bahşeden Allah’a hamdu sena ediyor, şehitleriyle, gazileriyle bütün direniş erlerini selamlıyoruz.

Ülkemiz ve dünya Müslümanlarının Gazze direnişine gösterdikleri duyarlılık her türlü takdirin üstündedir. Lakin bu duyarlılığın Gazze’nin imarı aşaması olan bu günlerde yardım kampanyaları şeklinde süreklilik kazanması daha da önem taşımaktadır. Aynı duyarlılık Siyonistlerin ve yandaşlarının ürünlerine yönelik uyguladığımız ekonomik boykotun sürekliliğinde de gösterilmelidir.

Ulusal ve uluslar arası insan hakları kuruluşlarının Siyonist çetenin işlediği savaş suçları hassaten kullanılan fosfor bombaları hakkında harekete geçmeye ve Siyonist çete liderlerinin yargılanması için girişimlerde bulunmaya davet ediyoruz.

Van Hak ve Özgürlükleri Platformu olarak, bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada kim olursa olsun zalime karşı, kim olursa olsun mazlumdan yana olacağımızı, hiçbir zaman haksızlıklar karşısında susup dilsiz şeytanlar olmayacağımızı kamuoyuna deklare ediyoruz.