Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun düzenlemiş olduğu başörtüsüne özgürlük eylemi 104. Haftasına girdi. Basın açıklamasını platform adına Mazlum-Der Sakarya Şubesi başkanı Turgay Etçibaşı okudu. Etçibaşı, açıklamada “Başörtüsü yasağı devam etmektedir. Bir yanda yasak var ve yasağı destekleyen az bir azınlık var, diğer tarafta hem mağdur hem de haklı büyük bir çoğunluk var. Yıllardır devam eden bu yasak hem mağdurlara hem de ülkemize maddi ve manevi çok büyük zararlar vermiştir.” dedikten sonra Gazze gündemini değerlendirdi ve siyonizmle yasakçılık arasındaki ilişkiye değindi: “Eshefle görmekteyiz ki siyonist zulmüne çanak tutunlar bu topraklardaki başörtüsü zulmününde destekçileridir. Dirsek teması halinde çalışmaktadırlar.”

Eylemde okunan açıklamanın tam metni:

Mazlumder Sakarya Şubesi olarak, öncelikle uzun soluklu devam eden başörtüsü platformu destekçilerini tebrik ediyorum. Böyle bir insanlık ayıbını unutturmayıp tekrar tekrar bizlere hatırlatmalarından dolayı kutluyorum.

Evet!!! Başörtüsü yasağı devam etmektedir. Bir yanda yasak var ve yasağı destekleyen az bir azınlık var, diğer tarafta hem mağdur hem de haklı büyük bir çoğunluk var. Yıllardır devam eden bu yasak hem mağdurlara hem de ülkemize maddi ve manevi çok büyük zararlar vermiştir.

İkinci büyük gündemimiz Gazze olaylarıdır. Mescid i aksa ve filistin bağlamında İsrail sorunudur. Son günlerde hepinizin malumu fütursuzca işlediği katliamlara devam eden İsrail; büyük bir açık hapishane haline getirdiği Gazze’ de sistemli olarak katliamlarını sürdürmektedir. Bu hafta Türkiye’deki tüm Mazlumder şubeleri olarak, Cumhuriyet Savcılığı’na siyonist İsrail terör örgütü üst yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Türkiye sınırları içerisine girdikleri takdirde uluslar arası sözleşmeler gereği yakalanıp, soykırım suçundan yargılanmalarını talep ettik. Aynı günün akşamı sayın Başbakanımızın Davos’taki onurlu tavrı yüreklerimize su serpti ancak İsrail ile yapılan anlaşmalar devam ettiği sürece bu su buharlaşacaktır. Bu onurlu tavrın sürekli olmasını bekliyoruz. Tüm bunlarla birlikte İsrail sorunu devam etmektedir ve adı geçen ülke tek bir geri adım atmamaktadır.

Eshefle görmekteyiz ki siyonist zulmüne çanak tutunlar bu topraklardaki başörtüsü zulmününde destekçileridir. Dirsek teması halinde çalışmaktadırlar.

İsrail sorunu da devam etmektedir.

Şimdi soruyorum… Bütün haklılığımıza rağmen, mağdur olan kitlenin ezici çoğunluğuna rağmen zulümler nasıl oluyor da devam edebiliyor… Ülke genelinde yıllardır. hem başörtüsü hem de Filistin konusunda gösteriler, bildiriler, faaliyetler devam ettiği halde zulümlerden geri adım neden atılmamaktadır.

Tekrar soruyorum… Zulmü işleyen ve destekleyen mihrakların ürettikleri ticari ürünlerin satışlarında herhangi bir azalma olmazken ekonomik güçleri hiçbir şekilde zayıflatılmazken bu zulümlerden neden vazgeçsinler? Hiçbir lüksümüzden vazgeçmek istemezken barısı adaleti nasıl tesis edebiliriz. Hiçbir bedel ödemeden neyi satın alabiliriz. Haklı olmak yeterli değildir. Meşru zeminlerde haklarımızı arayacak yöntemler bulmalı ve uygulamaya koymalıyız..

Taraf olmalıyız. Doğrunun ve haklının tarafı…