Başörtüsü için hep aynı yasallık yalanı…
İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, göreve geldikten sonra ilk defa basının karşısına geçti. Çok sayıda medya mensubunun takip ettiği rektörlük binasındaki toplantıda Söylet, hiç bir siyasi mesaj vermezken, “Bilimi önceleyeceğiz.” dedi. Eşinin başörtüsüyle gündeme gelen Söylet, başörtüsü konusunda bir önceliği olup olmayacağı yönündeki soruya “Türbanlı öğrencilerin eğitim ve öğretimi konusunda Anayasa ve yasalara uymak durumundayız. Kişisel fikirlerle örtüşmeyebilir. Ama biz kişisel ideolojilerle değil Anayasayla ve kanunlarla hareket edeceğiz. Anayasa ve kanunlarla sınırlı olmayan özgürlüklere destek olacağız tabii ki” dedi. Başörtülü öğrencilerin sosyal tesislere girmeleri konusunda bir yasak bulunmadığını belirten Söylet, “Defalarca müşahade ettim. Böyle bir yasak yok.” ifadelerini kullandı.
Mesele hukuki değil ki…
Bir yalan ne kadar çok söylenirse o kadar çok doğru olduğu zannı yayılırmış. Başörtüsü yasağının hukuki bir dayanağı olmadığı halde, Anayasa Mahkemesi’nin yorumları kanunmuş gibi o kadar çok lanse edildi ki, sanki yasağın yasal boyutu olduğu gibi bir sahte durum üretildi. Söylet’in söyledikleri bu durumu pekiştirir mahiyette. Anlaşılması gereken şu ki, başörtüsü yasağının hukuki argümanlarla çözümsüzlüğü ortadadır. Son anayasa değişikliği girişimi ve mevcut darbe anayasası delinerek alınan karar, yasakçıların yasal bir derdi olmadığına delil teşkil etmektedir. Bu toplumsal ve siyasal bir sorundur ve bu alanda mücadele etmeden çözüm gelmeyecektir.
Platform Haber