CHP’nin Çarşaf ve Kur’an Kursu Açılımının Anlamı
ALİYE ÇINAR / Bir süredir gündemi CHP’nin Çarşaf ve Kur’an Kursu açılımı meşgul etmektedir. Bu yazıda, bunun politik imaları veya gerçekliği ya da sahteliği bir yana, bu çıkışın derinlerde yatan anlamını ortaya konulmaya çalışılacaktır. Modernleşen Türkiye, sürekli geleneksel bir dirençle karşı karşıya kalmıştır. Bu gerilim hem gelenek hem de modernleşme açısından son derece önemlidir. Politik sahada tabu işlevini gören her ne olursa olsun, onun bir bakıma risk altında oluşu tartışmasız öneme sahiptir. Saldırı ve savunma, politik kültürün güncellenmesi için oldukça gerekli bir durumdur. Kültür sahasının hemen hemen her kesitinde ‘risk’ önemli bir kavramdır.Risk sayesinde yeni ve eskiler de kendini anlama imkânını bulur. Direnç, bir bakıma insanın nerede durduğunu gösterir. Dahası insan bu anlama ve farkına varma sayesinde karşı çıktığını bir süre sonra savunmaya başlayabilir de…Zira kültürel örüntünün kodlarını çözdükçe, kendi kültürel hafızasını anlar.
CHP gerçekte başörtüsünü bir gericilik olarak görmesine rağmen, çarşaflılara parti ‘rozet’i takması oldukça önemlidir. Bunun pek çok iması vardır. Bunun sıradan politik çıkar görüntüsü bir yana, gerçekte, ilkin o, geleneksel tabanın direnmekten vazgeçmediğini açığa çıkarmaktadır. Yani Türkiye bütün modernleşme sürecine rağmen, geleneksel doku kendini sürdürmeye oldukça isteklidir.
İkincisi, geleneksel yapıyı küçük gören bir siyasi bünye, her geçen gün küçülmektedir. Bu da geçmişle alay etmenin faturası olarak kendini ortaya koymuştur.
Üçüncü olarak, ‘sizin aklınız ermez, sizin yerinize biz düşünelim’ mantığı gizliden gizliye burada da devam etmektedir. Çünkü, bu çok safsınız anlamına da gelmektedir. Size menfaatinize uygun bir iki- bir şey yapalım, oltaya gelirsiniz demektir.
Dördüncü olarak, ülkemin insanın ne kadar şekilci olduğunun bir dışa vurumu. İçinden ziyade dışı önemli. Yeter ki dış format kılıfına uydurulsun. İçinin zaten dışı gibi olacağına dünden inanıyor insanımız, demeye de gelmektedir, söz konusu açılım…
Başörtülü kızların üniversitede okumasına göz yummayan zihniyet, gizliden gizliye, her ne kadar modernitenin savucusu gibi gözükse de, belki de sırf bu görünüşünün bir uzantısı, eğitimli, düşünen kadına değil de; sadece biyolojik kadına evet demektedir. Bu zımnen, kendi bünyesindeki kadınların da görünüşte modern ya da diplomalı ancak, gerçekte derin düşünemediğine işaret etmektedir.
Öte yandan, ilahiyat fakülteleri ve imam hatip liselerini istemeyen CHP’nin Kur’an kursu açılımı da aynı gerçeği teyit etmektedir. Düşünen ve dinî eğitim alan insan bir ve aynı kişi olmaz demektir bu. Kur’an kursundan yetişen sadece Kur’an okusun ama ileriye geriye akıl yetirmeye çalışmasın.. Koca karı imanının biraz hallicesinden zarar gelmez demektir bu açılım.
Öte yandan inceden inceye dini küçük görmenin bilançosu da gizlidir satır aralarında. Çarşaf ya da Kur’an kursu, geleneksel direnci ne kadar temsil edebilir…Din bezirganlığı dediğiniz, birkaç metre kara kumaş, çağın gerisinde eğitim veren cahil hocaların kursu…İşte siz bunu istiyorsunuz, sizin kafanız bu kadar çalışır… ‘Madem öyle, işte böyle’ demeye gelmektedir, bu kapalı imanın açılımı…
Dahası Cumhuriyet devrimlerine halkın direnç gösterdiğine de işaret edilmektedir. Bir yandan kılık kıyafet devrimine; diğer yandan harf devrimine işaret edilmekte gizliden gizliye. Böylece suça gidecek parkeler döşenmeli, ancak suçlu yargısız infaz edilmelidir..
Bu durumda, altı oku hem tabu, hem de onu tehdit edecek mekanizmayı canlı tutma anlamına geliyordu söz konusu açılım. Esasında bu gizliden gizliye, altı okun sözde bir tabu haline gelerek atıl olduğuna da gönderme yapmaktadır.
Fazla imalarla ilerlemesek bile, en açık ifadesiyle, halka rağmen siyaset yapılamayacağını net bir ifadesidir, çarşaf ve Kur’an kursu açılımı…
Bu açılım, kendine fazla kapalı kalan bir zihniyetin, şekilciliğinin bir yansıması da olabilir…Bir başka ifadeyle dışa açılınsa da, en marjinal olandan başlanılsın ki, sonra oyun bozanlık yapmak kolay olsun…
Elbette çarşaf gibi, paravan türünden koruyuculara yeni biçimler vermek ve duruma göre yorumlamak kolaydır. Dikişsiz bir paravanı pek çok yöne çekmek zor değildir. İşimize geldiği gibi ona şekil verebiliriz icabında…hesaplı bir çıkış, nereden bakarsak bakalım..
Hem çarşafı bir kamuflaj olarak da kullanmak mümkün. Rozeti attığında, çarşafı çıkaran kişi, çarşafın altına oldukça modern bir giysi de giymiş olabilir. Bizim hipokrasimizi (kendini kandırma durumumuzu) çarşaf gerçekten iyi sembolize etmektedir..
Kaynak: Haber10.com