Tarihi fırsat kaçacak mı?

Türkiye’deki birçok toplumsal meselenin altında yatan gerçek sistemin ideolojisinde, işleyişinde ve baskıcı, yasakçı ve zora dayanan egemenlik anlayışında aranmalıdır. Ergenekon davası bu arayışın tarihi fırsatlarından birine dönüşebilecekken ilginç bir sürece doğru ilerliyor. Şayet Savcı Öz, davanın gidişatını değiştirecek yeni bir dalga ile gündeme damgasını vurmazsa, Ergenekon davasının küçültüldüğüne dair soru işaretleri artacak. Üst rütbeli emekli askerlerin GATA kapısından kurtarılmaya başlandığı, medyanın şaibeli adımlar atarak davayı zayıflatma çabaları, başörtüsü karşıtı barocuların “hukuk” kılıfıyla tutuklular için yaptıkları kulisler vs… Genelkurmay’ın ortaya çıkan iddia ve belgelere yanıt vermek yerine sert açıklamalarla eleştirileri susturmaya çalışmaları ve bu ülkede JİTEM diye bir şey hiç olmamış, Güneydoğu’da itirafçılardan katiller binlerce Kürt’ü öldürmemiş gibi ‘şu kadar gücümüz varken üç beş çapulcuya mı ihtiyaç duyacağız’ yollu savunmaları vs… Bu durumları alt alta koyunca Ergenekon’da ele geçen tarihi fırsatın kaçırılması kaygısı ağır basabiliyor.Yerel seçimler üstünü örtmesin
AK Parti yerel seçime odaklanırken, gündemini sadece seçilme yarışına adarken; davayı da terk ediyor gibi görünüyor. Bu ele geçen fırsat üzerinden faili malum cinayetlerin, suçların, indirilebilecekken, konuyu asıl soruna getirmeden ismi yeterince yıpranmış kişilerin kurban alınarak kapatılmasına razı olacak gibi duruyor. Bu görüntü, bu duruş kısa vadede sistem ile ittifakı devam ettirse de, orta ve uzun vadede nasıl bir strateji hatası olduğu daha derinden anlaşılacaktır. Bu sebeple Hükümet, Ergenekon davasının önemini unutmaması gerekiyor. Onlar unutsa da, halkın bu davada taraf olduğunu daha yakından hissettirmesi büyük önem arz ediyor. Kirli geçmişin muhasebesi ve toplumsal meselelerimizin çözümünü tıkayan sistemle yüzleşilmesi için Ergenekon davası sürecini ciddi bir muhalefet zeminine taşımaya ihtiyacımız var.

Platform Haber

Bir cevap yazın