ÖSYS’deki asıl sorunlar konuşulmuyor

Son günlerde üniversiteye giriş sınavıyla ilgili birçok haber gündeme geliyor. Merkez medyanın sınav sistemi haberleri, sadece teknik detaylara ilişkin kalıyor ve bu haberlerden dershaneci, öğrenci ve aileler pür dikkat hangi dersten hangi konuların sınava dâhil edildiğini ya da değişen soru sayısını takip edebiliyorlar. Oysa sınav sisteminde haber değeri taşıyan çok daha temel meseleler var ve bu meseleler gündem olmadan, tartışılmadan ve en azından bazı konularda acil çözümler üretilmeden, her şey tamammış da bir gündeme getirilen detaylar kalmış gibi bir durum yaratılması gerçeklerin üzerini örtmektir. Bildiğiniz gibi sınav için başvuru süreci başladı. Milyonlarca öğrenci ÖSYM bürolarında form dolduruyor ve sisteme kayıtlı değilse fotoğraf çektirip müracaat ediyor. İşte bu fotoğraf çekimi olayı, birkaç yıl önceki değişiklik sayesinde ÖSYM görevlilerince yaptırılıyor ve üniversitedeki başörtüsü yasağıyla çok daha önceden karşılaşılıyor. Yasak süreci başvuruyla başlıyor, sınavla devam ediyor, kayıtlarda hızlanıyor ve kampüs kışlalarında yoğunlaşarak sürüyor. Siz ÖSYS haberlerinde bu soruna değinildiğini görüyor musunuz?

Katsayı meselesi

Diğer bir sorun ise yılan hikâyesine dönen katsayı uygulaması. 28 Şubat darbesinden bugüne devam eden uygulama, milyonlarca öğrencinin hakkını gasp ederken, ayrımcılığın ve adaletsizliğin en somut örneklerinden biri olan bu sorun kangrenleşiyor. Bunda siyasi mekanizmaların da payı var, çünkü bu uygulamanın başörtüsü sorunuyla iç içe olduğunu bilmezmiş gibi hareket ederek çözmeye çalışıyorlar ve her defasında önerileri ellerinde kalıyor. Siz ÖSYS haberlerinde bu konunun hak ve adalet bağlamında ve başörtüsü yasağıyla irtibatı kurularak takdim edildiğini görüyor musunuz?

Anadil meselesi

ÖSYS ile ilgili diğer bir sorun ise ana dil meselesi. Bu, aynı zamanda eğitim sistemiyle de ilgili bir sorun. Anadili Türkçe olmayan milyonlarca öğrenci, okullara başladığı andan itibaren konuştuğu dilin yok sayıldığını görüyor. İllerin ve okulların başarısızlık durumlarını ekonomik gerekçelerle, fırsat eşitsizlikleriyle açıklayanlar, nedense özellikle Kürt nüfusun yoğun olduğu yerlerdeki kazanma oranlarının düşüklüğünde bu meseleyi önemli bir faktör gündemine almıyor. Siz ÖSYS haberlerinde bu sorunun doğurduğu başarısızlıklara ve eşitsizliklere değinildiğini görüyor musunuz?

Biz her üç soruya da “görmüyoruz” yanıtı veriyoruz. Baskıcı ve yasakçı uygulamaların neticesinde yapılan bir sınavın teknik boyutuyla ilgilenildiği kadar içeriğine değinilmemesine itiraz ediyoruz. Burada başlangıç olarak işaret ettiğimiz ve daha çok olduğunu bildiğimiz birçok sorun gündeme gelmeden sınav hakkındaki konuşmaların zaman kaybı olacağı besbelli.

Platform Haber

 

2 comments

  • eğitimdeki temel çelişkilerin üzerine gitmek aynı zamanda sistemin temel çelişkilerini de konuşmayı gerekli kılıyor. bu sebeple eğitimin ideolojik işlevi sorgulanmalı ve haksızlıklar en azından vicdanlarda mahkum edilebilmelidir.

  • her ne zulüm, baskı ve yalan üzerine kurulu propaganda varsa eğitim alanlarından başlıyor.
    özgür sendikacılara, cesur insanlara ihtiyaç var!

Bir cevap yazın