28 Şubat darbe sürecinde eğitim ciddi bir yara almıştı. Eğitimin ideolojik yönüne iyice ağırlık verilmiş, başörtüsü yasakçılarının tek derdi okul kapılarındaki kız öğrencilerinin örtüsü olmuştu. Yasağa karşı direnen İHL öğrencileri, keskin nişancıların menzilindeydi. Üniversite rektörleri ise kışlalarda brifing alıyordu. İlköğretim zorunlu sekiz yıla çıkarılırken, herhangi bir pedagojik kaygı gözetilmemişti. Sonuç? Meclis Araştırma Komisyonu’nun 261 ortaöğretim okulunda okuyan 26 bin 9 öğrenciyle yaptığı ankette yeterince açık. Araştırmaya göre, liselilerin yüzde 15,1’i okula silahla geliyor. Öğrencilerin yüzde 9,2’si delici ve kesici alet, yüzde 5,9’u ateşli silah getiriyor. Bunlardan yüzde 55,9’u silah taşıma nedeni olarak “güvensiz bir ortamı” gerekçe gösteriyor. Yüzde 20,6’lık kesim, üzerinde böyle bir şey taşıdığı zaman “kendisini daha iyi hissettiğini” söylüyor. Yüzde 7’si “filmdeki insanları örnek aldığını” belirtirken, yüzde 3,9’luk kesim “arkadaşları silah taşıdığı” için silah taşıdığını vurguluyor.

Çeteleşme artıyor

Liseye devam eden öğrencilerin yüzde 7,7’si çete üyesi olduğunu söylüyor. Çete üyesi olma nedenleri arasında da yine ilk sırayı “güvenlik” alıyor. Bu öğrencilerin yüzde 42,3’ü kendini güvende hissetmek için çete üyesi olurken, yüzde 29,8’i yakın arkadaşları çete üyesi olduğu için, yüzde 27,9’u bir gruba üye olmak adına çetelere katılıyor. Öğrencilerin yüzde 2,9’u kumar, yüzde 19,1’i şans oyunu, yüzde 3,3’ü de her ikisini oynuyor.

Darbeciler! Yeni nesil sizin eserinizdir! Siz ne kadar övünürsünüz bilemeyiz lakin halkın bu tablodan derin üzüntü duyduğu muhakkak. Sınav merkezli bir eğitimle hayattan koparılan, yozlaştırılan ve anlamsız boşluklara bırakılan gençlik, bugün silaha sarılıyorsa, çetelere sığınmak zorunda kalıyorsa; bunun en öncelikli sorumlusu tabi ki halkı silah zoruyla hizaya sokmaya çalışan çeteci darbecilerdir!

Platform Haber