Diyarbakır’da Mehmet Akif Ersoy için düzenlenen anma törenine Kolordu Komutanlığı adına katılmak için gelen askeri erkân, salondaki başörtülü 2 bayanı görünce törene katılmayarak kültür merkezini terk etti. Edinilen bilgiye göre; anma töreninin yapılacağı salonda tüm hazırlıklar tamamlanarak protokolün yerini alması beklendi. Protokol yerini almaya başlarken, törene katılmak için kültür sarayına gelen subaylar salona girmeden önce görevli askerleri salona gönderdi. Protokolün 3. arka sırasında başörtülü 2 bayanı gören görevli askerler, yetkililerden çıkarılmalarını rica etti. Bunun üzerine Diyarbakır Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ömer Yıldızhan, bayanlara salonun üst arka tarafına geçmesini rica etti. Bayanlar yerinden kalkarak gösterilen yere geçerken, askeri erkân salona girmeden binayı terk etti. Askerlerin protokoldeki koltukları anma töreni boyunca boş kaldı.

Asker sivil alanları denetleyemez!

Bu olay bir kez daha göstermiştir ki, askeri bürokrasi halka açık alanlarda dahi otoriter egemenliğine boyun eğilmesini istemektedir. Başörtüsüne karşı yasakçı uygulamaların ardında da bu istek yatmaktadır. 12 Eylül ve 28 Şubat zihniyetinin devam ettiğini gösteren bu olay, başörtüsü yasağının çözümü için militer egemenlik anlayışıyla yüzleşmenin gerekliliğini de ortaya koyuyor. Yoksa darbeci zihniyeti bertaraf etmeden yapılabilecek muhtemel bir anayasanın sivilliği, yalnızca ‘sivil’ler tarafından yapılmasıyla sınırlı kalacaktır; askeri vesayet sistemi ise devam edecektir.

Sivil bürokrasiye ne demeli?

Başka bir husus ise askerin her dediğini “emir” telakki eden sivil(!) bürokrasiyle ilgili… Diyarbakır Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Ömer Yıldızhan’ın bayanlara salonun üst arka tarafına geçmesi için “rica” etmeye ne hakkı vardır ne de yetkisi! Yasakçılara tavır alamayanların, insanları mağdur etmeleri kesinlikle kabul edilemez! Unutulmasın ki, zulmü işleyen kadar onlara destek verenler de sessiz kalarak tepkisini göstermeyenler de suçludur!

Son olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na bir çağrımız var: MEB’e bağlı okullar tarafından düzenlenen anma ve kutlama programlarında askerlerin sürece katılımına ve müdaheleci yaklaşımına daha fazla müsade edilmemelidir. Sivillere yönelik programların militarize edilmesi ve sonucunda halkı tahkir eden olayların tekrarının önlenmesi için bu konuda gerekli düzenlemeler derhal yapılmalıdır. Nasıl ki Milli Eğitim Bakanlığı kışlaya karışamıyorsa, kışlanın da okullara karışmasına göz yumulamaz.

Platform Haber