Eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Salim Dervişoğlu, Yeni Şafak gazetesinden Mehmet Gündem’e verdiği röportajda, ordudan daha önceleri disiplin şimdiler de ise açıkça “irtica” bahanesiyle atılan askerlerin aslında hangi gerekçelerden atıldığını itiraf etti. 1987-1996 tarihleri arasında Deniz Kuvvetleri Komutanlığında yüzbaşı olarak vazife yapan İskender Pala, tarihi deniz arşivinin kuruluşunda ve faaliyetlerinde yer aldı. Onca emeğe rağmen ordudan kolayca atılmasının ise gerçekten çok önemli bir sebebi varmış. Bakın bu sebebi Dervişoğlu nasıl anlatıyor: “Biz kişinin kendine ait zamanda yaptıklarına karışmayız ama makamında namaz kılmak bizde kabul edilebilir şey değil.” Dikkat ederseniz bireysel bir tavırdan değil kurumsal bir gelenekten bahsediyor Dervişoğlu! “Pala meslek itibariyle gayet değerli bir subaydı, demek ki uyum sorunu olmuş…” derken ise gerçeğin üstünü örtemiyor, yani Pala’nın namaz kıldığı için ordudan atıldığı gerçeğini…

Malumun ilamı
Aslında bu sözler itiraflardan sadece biri. Yeni bir şey yok. Hatırlarsanız iki yıl önce Adaleti Savunanlar Derneği Ankara Şube Başkanı Mehmet Şahin de, TSK’dan re’sen emekli edilmeden önce bir komutanın, kendisine “eşinin başını açıp, general göstermesi” yönünde teklifte bulunduğunu açıklamıştı. 22 Temmuz 2006 tarihinde de MGK eski Genel Sekreteri Emekli Orgeneral Kılınç, ordudan ihraç edilen subayların çoğunun gönderilme gerekçesinin eşlerinin başörtüsü ve özel hayatlarındaki dini aktiviteler olduğunu itiraf etmiş, tesettürü çağdışı olarak nitelendirip, kendilerine ters olduğunu söylemişti. Kılıç da bireysel bir görüşü değil kurumsal bir tavrı anlatıyordu.

Bu itiraflar, Türkiye’de yasakçıların kim olduğunu göstermesi açısından önemlidir. Yasakçı zihniyetle mücadele edenler, bu hakikati halka anlatmak için sorumluluk ve inisiyatif almalıdır.

Platform Haber