Van: Başörtüsü haksızlığına direneceğiz!
Van Hak ve Özgürlükler Platformu, başörtüsü direnişinin doğudan yükselen tevhidi sesi olmaya devam ediyor. Bu hafta 133. kez hak, adalet, özgürlük, erdem ve onurlu bir duruş için meydanlarda duran VAHÖP adına basın açıklamasını Gökkuşağı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Çelen okudu. Çelen açıklamada “Başörtüsü yasağı kesinlikle bir hak ihlalidir ve özgürlük alanlarının daraltılmasıdır. Bilindiği gibi Geçtiğim ay içinde ilimizde 2 kez (vatso toplantı salonunda) de Kadın İstihdamının arttırılmasına yönelik Avrupa fonları ile ilgili toplantılar yapılmıştır. Ayrıca Ankara’da, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörlüğünce düzenlenen “Türkiye’de Kadın İstihdamının Durumu” başlıklı toplantıda da Türkiye’de 1995-2005 yılları arasında kadın istihdamında 276 bin azalma görüldüğü belirtilmiştir. Hayatın tüm alanlarından kamusal alan safsatası ile binlerce üniversiteli bayanın yüzüne kapanan kapıların böyle bir sonuçta büyük etkisi olduğunu düşünmekteyiz.”
Açıklamanın tam metni:
133. kez hak, adalet, özgürlük, erdem ve onurlu bir duruş için meydanlardayız. Bir kez daha insan hak ve özgürlüklerinin üzerine çekilen kara bulutları dağıtmak üzere toplanmış bulunuyoruz.
Sayın Basın Mensupları, Sayın Halkımız Direnen Onurlu Katılımcılar…
Son bir yıldır ülkemizde yoğun olarak konuşulan ve ülkenin bundan sonraki kaderini belirlemede milat olacağını umut ettiğimiz bir süreçten geçiyoruz. Herkes bu Ergenekonu hayretler içinde takip ediyor. Ülkeyi kaosa sürükleme planları yapanlar enselendikleri için hayret ediyor, millet ise yıllardır ülkede nasıl dolaplar döndüğünü yeni fark ettiği için şaşkın. Türkiye tüm gövdeye musallat olmuş urlarından teker teker temizlenmek zorundadır.
Gazeteciler ileride değerlendirmek üzere özel notları bir ajandaya kaydeder. Olayların perde arkasını, sıcağı sıcağına yazılamayan günlüklere düşülen o notlar aydınlatır. Bir hobi olarak başladığı anlaşılan günlük yazma alışkanlığı bir dönem kapalı kapılar arkasında dönen dolapları gün yüzüne çıkardı. Mustafa Balbay’ın günlüğü ile Örnek’in günlükleriyle büyük benzerlikler gösteriyor. Bu doğal, günlüklere konu alan kahramanlar ve mekânlar aşağı yukarı aynı. Birbirini doğruluyor. İkisinde de siyaset var, hükümete karşı darbe çalışmaları var. Bu da suç… Bütün demokratik ülkelerde anayasal düzeni silahla değiştirmek en büyük suç. Cezası da ağır. Hukuk, darbecileri yargılayarak, onların topluma hesap vermesini sağlamalı, toplumun hukuka güveni zedelenmemelidir. Bu anlamda hukuk, darbecileri yargılayarak, onların topluma hesap vermesini sağlamalıdır. Bu sağlanırsa Cumhuriyet tarihinin bu en büyük soruşturması geleceğe olan umudumuzu diri tutacaktır.
Başörtüsü yasağı kesinlikle bir hak ihlalidir ve özgürlük alanlarının daraltılmasıdır. Bilindiği gibi Geçtiğim ay içinde ilimizde 2 kez (vatso toplantı salonunda) de Kadın İstihdamının arttırılmasına yönelik Avrupa fonları ile ilgili toplantılar yapılmıştır. Ayrıca Ankara’da, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Türkiye Direktörlüğünce düzenlenen “Türkiye’de Kadın İstihdamının Durumu” başlıklı toplantıda da Türkiye’de 1995-2005 yılları arasında kadın istihdamında 276 bin azalma görüldüğü belirtilmiştir. Hayatın tüm alanlarından kamusal alan safsatası ile binlerce üniversiteli bayanın yüzüne kapanan kapıların böyle bir sonuçta büyük etkisi olduğunu düşünmekteyiz.
Demokrasilerde, yetki veren tek merci vardır: O da halktır. Halk seçme özgürlüğünü kimseye devredemez. Özgürlük, Allah’ın insanlara bahşettiği devredilemez bir haktır. Yöneticilerin temel görevi bu ve benzer hakları sonuna kadar kollamak ve korumaktır. Unvanları, ödevleri, iktidarları ne olursa olsun devlet adamları, halkın efendisi değil, memurlarıdır. Yöneticiler bu bilinçle hareket etmediklerinde toplumsal barış zedelenmektedir. İnsan haklarını garanti altına almanın yolu: Özgürlüğü, ideolojik dar kalıpların ötesinde, herkes için istemekten geçer.
Van Hak ve Özgürlükler Platformu olarak 133 haftadır hukuk, demokrasi ve insan haklarına ilişkin taleplerimizi ifade etmek için bir duruş sergiliyoruz. Hukukun siyasallaştığı bir ortamda en büyük yükümlülük ve sorumluluk, TBMM ile Hükümete düşmektedir. Yarın geç kalmamak için, TBMM, halktan aldığı güce dayanarak, durmadan, korkmadan, koşar adımlarla insan hak ve özgürlükleri alanında ileri adımlar atmalı ve parti kapatmayı da zorlaştıran sivil bir anayasayı ivedilikle hazırlayıp, çıkarmalıdır.
İnsan, özgürlüğünün bilincine varıncaya kadar ve evrene barış egemen oluncaya kadar; herkes kendini özgür hissedinceye kadar onurlu hukuk mücadelemiz devam edecektir
Gökkuşağı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Kemal ÇELEN