Van Hak ve Özgürlükler Platformu tarafından gerçekleştirilen başörtüsüne özgürlük eylemi 134. Haftasına girdi. Basın açıklamasına platform adına İnsan-Der üyesi Yaşar Özkan okudu.
Basın açıklamasının tam metni:

Başörtüsü yasağı zulmü konusunda; YSK’nın sözde demokrasinin temel unsuru olan seçim sandıklarının çevresinin kamusal alan/zulüm alanı ilan etmesi ile yeni bir hukuksuzluk örneği daha verilmiş oldu. Sözüm ona halkın iradesinin tecelli ettiği seçim sandığının çevresinde müslüman kadının inandığı gibi yaşama isteğinin/iradesinin tanınmamış olması büyük bir tezattır. Zulüm olan bu karar müslüman kadının iradesini hiçe sayan, onu rencide eden hakaretvari bir uygulamadır. Bu uygulama haksız ve hukuksuzdur. Bu uygulama bir kez daha yasakçıların insanlık dışı/ despot bir mantığa sahip olduklarını aşikâr etmiştir. Ve bir kez daha utanç verici başörtüsü yasağı zulmünün insani, ilmi, hukuki hiçbir dayanağının olmadığını gördük. Utanç verici başörtüsü yasağı zulmü artık son bulmalıdır.

Buldukları her fırsatta İslam’i değerlere saldıran, hakaret eden egemen anlayış karikatür krizi, fitne filminden sonra çarşaflı kliple kinlerini kustular. Saldırı ve hakaret diyoruz çünkü bu kesimler meseleleri medeni bir şekilde konuşacak fikirlerden, ilmi ve insani her türlü değerden yoksundurlar. Bu küstahlığı şiddetle lanetliyoruz.

Ergenekon terör örgütü davasında gelinen nokta bu grubun düşünce, tavır ve eylemleri ile toplumda kaos ve kargaşanın egemenliği için nasıl çalıştıklarını, evrensel hiçbir değer ve ilkeye sahip olmadıklarını gösterdi. Şunu da gösterdi ki Ergenekon mantığının örgütsel ilişkiyi aşan bir yaygınlığa sahiptir. Onun içindir ki toplumda huzursuzluğun, kaos ve kargaşanın yaygınlaşmasını sağlayan tüm uygulamalarda bu mantık egemendir. YSK’nın başörtüsü ile ilgili son açıklaması, başörtüsü yasağı ile ilgili önceki uygulamalar, Kürt sorunu çözümü konusundaki yaklaşım şekli, bu yaygınlığın göstergesidir. Bu cümleden Ergenekon Terör Örgütü üyelerine dönük yargının müdahalesi önemli olmakla birlikte sistemin bu mantıktan arındırılması gerekmektedir.

Kürt sorununun çözümünde oluşturulmaya çalışılan olumlu hava şiddetin çözüm aracı olmaktan çıkarılması, şiddet içerikli tüm uygulamalara derhal son verilerek çözüm iradesinin samimiyetinin somutlaştırılması gerekmektedir. Bölgede işlenen tüm faili meçhullerin, asit kuyularında ölümlerin aydınlatılarak mağdur ailelerinin mağduriyetinin en kısa zamanda giderilmesi ilk adım olarak gereklidir. İkinci adım olarak ta anayasal düzeyde bu sorun hak ve adalet ölçüleri çerçevesinde mutlaka hukuki bir çözüme kavuşturulmalıdır.

Yukarıda zikrettiğimiz hak ihlallerinin, olumsuzlukların son bulması için bir an önce özgürlükçü ve hukuka dayalı bir anayasa değişikliğinin yapılması gerekmektedir.

Halkımızı her türlü haksızlığa karşı duyarlı ve tepkili olmaya çağırıyoruz.

Yasaklara, zulümlere, haksızlıklara karşı duruşumuz, direnişimiz, direncimiz devam edecektir.

Van Hak ve Özgürlükler Platformu Bileşenleri

Anadolu Gençlik Derneği, Gökkuşağı Derneği, İnsan-Der, Mazlum-Der, Memur-Sen, Umut Işığı Derneği, Erdem-Der, Van İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği