“En önemli sorun İmam-Hatip okulları”
Hürriyet yazarlarından Özdemir İnce, köşesinden doğru salvolarına devam ediyor. Bugünkü “İmam hatipliler ikinci sınıf vatandaşmış (mı?)” başlıklı yazısının ilk bölümünde şöyle yazıyor: “İmam hatipler de askeri liseler gibi tek tip insan yetiştirir. Bu doğaldır, zorunluluktur. Askeri liseden imam çıkmamalı; imam hatipten de asker (astsubay, subay) çıkmamalı. (Şimdi bana ABD ordusundaki rahipleri örnek gösterecekler. Aynı şey değil. ABD ordusunda din adamı kökenli muharip general var mı?) İmam hatipli ana gövdenin “Cumhuriyet” ve “Devrim”le bir sorunu olmadığını söyleyenler, AKP hükümetinin her göreve neden bu okul mezunlarını tercih ettiğini açıklayabilir mi?” Daha sonra ise bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Şu anda imam yerine “imam-vali” gibi melez türler yetiştiren imam hatip okullarının da, bu okuldan mezun olanların da düşmanı değilim. Sorun başka yerde: İmam hatip okullarının kuruluş amaçlarına uygun olarak sadece din adamı olarak istihdam edilmeleri gerektiğini düşünüyorum. İmam-başbakan, imam-cumhurbaşkanı, imam-vali, imam-danıştay üyesi, imam-Anayasa Mahkemesi başkanı üreten, üretecek zorlama ve yapay yöntemlere karşıyım.”
Parçalanmışlığının sorumlusu da onlarmış!
Özdemir İnce, daha sonra 29 Mart yerel seçimlerinden çıkan tabloyu değerlendirirken, meseleyi tek bir sebebe bağlıyor; o da İmam-Hatip okulları! Şöyle diyor İnce: “Şu anda Türkiye’nin en önemli sorunu bence imam hatip okulları. Nedenini 29 Mart seçim sonuçlarının haritasına bakarsanız anlarsınız. Cumhuriyet ve devrimlerinin amacı türdeş (homojen) geçirgen bir toplum yaratmaktı. Parçalardan, “unsurlar”dan oluşsa da kendi içinde uyumlu bir türdeşlik; çevreye ve öteki unsurlara açık yani geçirgen bir türdeşlik. Türkiye’de ne yazık ki durum tersine: Geçirimsiz (empermeabl) ve ayrışık (heterojen) bir yığışım. Yani birbirine kapalı, iletişimsiz, etkileşimsiz adacıklar halinde yaşayan bir insan yığışımı. Tıpkı bin yıllık Osmanlı cemaatler toplumu gibi! Cumhuriyet, bu karmaşaya son vermek için 3 Mart 1924 tarihinde 430 sayılı Öğrenim Birliği Yasası’nı (Tevhid-i Tedrisat Kanunu) çıkartmış ve imam hatip okullarını genel öğretimden ayırarak ona özel bir statü vermişti. Türkiye’nin bugünkü parçalanmışlığının en büyük sorumlusu “imam-vali” yetiştiren imam hatip okullarıdır.”
Açıkçası Özdemir İnce’nin zihinsel seviyesini bilenler için bu basitlik ve pespayelik şaşırtıcı değil.
Platform Haber