Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) dindar subay ve astsubayları ordudan ihraç etmesinin yanı sıra, dini özgürlükler konusunda da ‘yasakçı’ bir politika izliyor. Orgeneral Başbuğ’un dünkü açıklamasında ifade ettiği “TSK’yı din karşıtı göstermek isteyen kesimler var. Halkımız bu propagandaya itibar etmemektedir” sözlerine rağmen, askeri birliklere başörtülü kadınların alınmayarak, GATA’da başörtülü ziyaretçiler için “Bone tutanağı” düzenlenmesi, TSK’nın halka karşı ‘inanç’ ayrımı yaptığı şeklinde yorumlanıyor.

Başörtülü anneler asker oğullarını ziyaret edemiyor
Asker ailelerinin çoğunluğunun başörtülü olmasına rağmen, TSK askeri birliklerde başörtülü ziyaretçi kabul etmiyor. TSK’nın bu ‘ayrımcı’ uygulamalarından biri 2007 yılında Bilecik’te yaşandı. Bilecik 2. Er Eğitim Jandarma Komutanlığı’nda askerlik görevini yapan er Enver Aydemir’i annesi Şefik, eşi Kader ve kız kardeşleri Aynur ile Necla ziyaret etmek istemiş ancak ziyaretçiler başörtülü olduğu gerekçesiyle içeri alınmamıştı.

Tel örgülerin ardında bırakılmışlardı
TSK’nın mütedeyyin ailelere yönelik ayrımcı uygulamasının en çarpıcı örneği ise geçtiğimiz yıl yaşanmıştı. Başbuğ’un Genelkurmay Başkanlığı’nda bulunduğu 6 Kasım 2008’de Manisa’daki 1. Piyade Er Eğitim Tugay Komutanlığı’nda düzenlenen yemin törenine, 40 yaşın altındaki başörtülü asker yakınları alınmamış ve başörtülü anneler, çocuklarının yemin törenini tel örgüler ardından izlemişti. Yine 11 Nisan 2008’de Şanlıurfa’nın düşman işgalinden kurtuluşunun 88. yıldönümü kutlamalarında protokol tribününde askeri yetkililerin yanına oturan bazı başörtülü kadınlar, yanlarına gelen üniformalı askerler tarafından uyarılarak uzaklaştırılırken, 23 Nisan 2008’de Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde gerçekleşen 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerine İlçe Milli Eğitim Müdürü Mahfuz Bayar’ın başörtülü eşinin protokolde yer almasından rahatsız olan Hayrabolu Garnizon Komutanı Albay Serdar Samur’un tepkisi üzerine Bayar’ın başörtülü eşi protokolden ayrılmıştı.

Kaynak: Haber Vaktim