AK Partili üyenin baş açma kararı tartışılıyor

Trabzon’da başörtüsünü Meclis çalışmalarında önce çıkaran, sonra çıkarmayacağını ifade eden, akabinde bir kez daha açacağım mesajı vererek konunun partiyi yıpratmak için malzeme yapıldığını iddia eden AK Partinin Trabzon Belediyesi Meclis üyesi Avukat Saadet Çoban, yaptığı yazılı açıklamada, meclis toplantısına başı açık katılmasının kişisel tercihi olduğunu belirtmiş ve adaylığı sürecinde İl Başkanı Muhammet Balta ile aralarında başörtüsü pazarlığı yapıldığı şeklindeki haberlerin tamamen asılsız olduğunu, haberlerin partisini yıpratmaya yönelik bir kampanyanın ürünü olduğu öne sürmüştü. Çoban’ın bu açıklamalarına haberleri gündeme taşıyan yerel medya mensuplarından Güne Bakış gazetesi yazarı Ali Öztürk şöyle yanıt verdi:

Avukat Çoban’a son tavsiyemiz

Sayın Avukat… Kimin tercihiyle,kimin tavsiyesiyle Belediye meclis üyesi adayı yapıldığınızı bilmiyoruz. Ama bir gün sizin tepeden inme adaylığınızı ve arkanızda duran ilkesiz koruyucunuzu öğrenerek merakımızı gidereceğimizi söyleyebiliriz. Sizden bir şey istiyoruz. Lütfen dürüst olunuz.

a) İlk Meclis toplantısından sonra başörtünüzü neden çıkardığınız yönündeki soruya, ‘Teşkilat böyle istedi’ cevabı verdiniz. Başkanınız Sayın Muhammet Balta dürüst davrandı. Gizlemedi ve bu yönde karar alındığını tüm ayrıntılarıyla açıkladı. Sizin, ‘şimdiye kadar almış olduğum bütün kararları hür irademle aldım’ demeniz hiçbir anlam ifade etmiyor. Çünkü gerçeği yansıtmıyor. Siz hür iradenizi aday olurken AKP İl Başkanı’na emanet ettiniz.

b) ‘Mayıs ayındaki toplantıya başörtülü gireceğim’ demediğiniz doğru… ‘Girmek isterim’ dediniz. Ancak olayları bunu söylemiş olmanız tırmandırmadı. AKP’nin başörtüsü gibi bir ilke meselesini ayaklarının altına alması haber oldu. Gelelim sizin suçlamalarınıza…

1) Başörtüsünün sizin için din ve vicdan özgürlüğünün bir gereği olduğuna inanmıyoruz. Siz Nesrin Ünal’ı örnek alarak o özgürlüğü boğdunuz.

2) Başörtünüz öğrenci iken, Avukat iken kimseyi temsil etmeyen kendi dünyanızda kişisel tercihinizdir ve bu doğrudur. Lakin başörtülüyken aldığınız oylardan sonra kişisel tercihiniz olmaktan çıkmıştır. Siyasette, siyasi temsilde kişisel tercih olmaz duruşunuz siyasi bir tercihtir ve size oy verenleri de yakından ilgilendirir. Binlerce insan sizden oylarını geri istiyor. Sahi nasıl bir iade yöntemi düşünüyorsunuz!

3) Sizin siyasi tercihiniz değil. AKP İl Başkanı’nın siyasi tercihidir tartışılan… Ama bu asla siyasi bir hesaplaşma değildir. Biz sizin ilkesiz tavrınızı siyasi hesaplaşma adına değil din ve vicdan özgürlüğünün istismarına karşı çıkma adına gündeme getirdik. Siyasetçi de değiliz, siyasi ve hesaplaşmanın tarafı da değiliz.

4) Sizi kimse çalışma hayatınızdan tecrit etmiyor. Başörtünüzü dilediğiniz zaman takıp, dilediğiniz zaman çıkartıp avukatlık yaptığınızda size kim laf diyemez ve demiyor. Ancak siz bu halde binlerce özgürlük yorgunu insanı rencide etmeye kalktınız. Buna duyulan tepki sizin için bir tecrit değildir. Size oy verenlerin din ve vicdan özgürlüğü mücadelesinin ilkelilik adına müdafaasıdır.

5) Basın yayın organı ya da organlarının yaptığı dayatma değildir. Kastedilen günebakış ise hiç değildir. Binlerce insanı ilgilendiren bir olayla ilgili bir gazetenin okurlarını bilgilendirmesidir. Bu gazete varlığını özgürlük, bağımsızlık, ilkelilik adına sürdürmektedir. Sizin özgürlüklere darbe indirdiğinizi, ilkesiz davrandığınızı düşündüğünden sadece habercilik yapmıştır.

6) Belediye Meclis Üyeliği görevinizde başarılır dileriz. Ancak rencide edildiğinizi düşünüyorsanız lütfen hukuka başvurmanızı istiyoruz. Bu durumda sizden ne kadar insanın şikayetçi olduğunu hukuk önünde anlayacak Meclis Üyeliğinizi vicdanınızın taşıyamayacağını kavrayacaksınız.
Ne dersiniz, tavsiyemize uyup gerçekle yüzleşecekmisiniz?

Kaynak: Güne Bakış Gazetesi

Bir cevap yazın