Van: O izlenimi asker veriyor

Van’daki adalet ve özgürlük mücadelesinde 138. hafta geride kaldı. Başörtü yasağının bütün alanlarda, donmuş katı ideolojinin gölgesinde devam ettiği bir zamanda, ülkemizde ve dünyada devam eden siyasi gelişmeler hayatı şekillendirmeye devam ediyor. ETÖ ile ilgili gelişmelerin hastalıklarla gölgelenmeye çalışıldığı, arazilerin kemik ve silah fışkırdığı bir dönemde, olaylardan habersiz Hakkarili bir çocuğun, güvenlik güçlerince silah kundağıyla dövülmesi olayı gündeme oturdu. İşte VAHÖP düzenlemiş olduğu 138. basın açıklamasını bu gelişmeler ışığında yaptı.

Basın açıklamasının tam metni

Ülkemin inançlı insanlarına karşı uygulanan hak ve özgürlük kısıtlamalarına karşı direnişi haykıran; Ankara, Kocaeli, Sakarya, Konya, Akyazı, Antalya direnişçilerine, hak ve özgürlük karşıtı zalimlere dur demek için, her hafta bu meydana gelerek direnişimize destek veren ve haklı bir gerekçesi olmaksızın uygulanan başörtüsü yasağını lanetleyen herkese selam olsun.

ABD başkanı Barack Hüseyin Obama’nın her geçen gün yeni olumlu adımlarına tanık oluyoruz. Nitekim bunlardan biri de geçtiğimiz hafta tanık olduğumuz; Beyaz Saray’da yeni açılan danışmanlık biriminde Müslümanları temsil görevine başörtülü bir bayanın tayin edilmesidir. Bu gelişme olumlu karşılanacak bir hareket görünmekle beraber, yeterli bulmamaktayız. Dünyanın barış ve huzuru için, ABD askerlerini derhal Irak tan çekmeli, Afganistan da bulunan ABD ve Koalisyon askerleri de geri çekilmeli, Filistin meselesine, barışçıl ve etkili bir çözüm bulunmalıdır. Çünkü Dünya’daki mevcut tablo insanlık için huzursuz edici bir görüntü vermektedir.

Daha birkaç gün önce Hakkari’de bir özel harekat polisinin bir çocuğu silah dipçiğiyle dövmesi kabul edilebilir bir durum değildir. Bütün Dünya çocuklarının bayramlarını kutladığı bir günde 14 yaşındaki bir çocuğa yönelik olan bu müdahaleyi doğru bulmamakla beraber, güvenlik güçlerinin insan güvenliğini sağlaması gerektiği yerde bu tür bir mukavemette bulunmasını VAHÖP olarak kınıyoruz.

Ergenekon davasında her geçen gün yeni dalgalara tanık olmaktayız. Ancak bu dalgalar derinlere kadar sirayet etmiş olan örgütün köklerini sökmelidir. Ülkemizin geleceği için toplumun huzur ve refahı için, terörsüz, kansız, gözyaşsız yarınlar için bu gereklidir. Bu dalgalar yetmiyorsa gerekirse tsunamiler gerçekleştirilmeli. Örgütün resmi boyutunu temsil eden kurum ve kurum yöneticilerine inilmeli ve irtibatları ortaya çıkarılmalı. Yine örgütün doğu ayağı örtbas edilmemeli mutlaka üzerine gidilmeli ve ortaya çıkarılmalıdır.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’un geçtiğimiz haftaki yıllık değerlendirme toplantısında “TSK dine saygılıdır” şeklindeki açıklamasını samimi bulmuyoruz. Çünkü geçmişte TSK’nın Dine ve dindara yönelik yaptıklarına bütün Türkiye tanıktır. Türkiye’de her yıl yapılan Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) toplantısında, birçok subay ve astsubay, sözde ‘irticai’ faaliyette bulunduğu gerekçesiyle ordudan atıldığını unutmadık.

Orgeneral Başbuğ’un açıklamasında ifade ettiği “TSK’yı din karşıtı göstermek isteyen kesimler var.” Şeklindeki ifadelerine karşın, diyoruz ki; Hayır sayın Başbuğ hiçbir çevrenin “TSK Din ‘e karşıymış” gibi bir gayret içine girmesine gerek yok. Zaten TSK’nın kendisi bu izlenimi vermektedir.

Bizler, askeri birliklere başörtülü kadınların alınmayışını, Şehit ailelerinin çoğunluğunun başörtülü olmasına rağmen, TSK’nın askeri birliklere başörtülü ziyaretçi kabul etmeyişini, başörtülü oldukları gerekçesiyle askeri birliğe alınmayıp, çocuklarının yemin törenlerini tel örgüler arkasından izleyen başörtülü anneleri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı törenlerine bir ilçemizin Milli Eğitim Müdürünün başörtülü eşinin protokolde yer almasından rahatsız olan bir Garnizon Komutanının tepkisi üzerine protokolden ayrılan eşini, GATA’da başörtülü ziyaretçiler için “Bone tutanağı” düzenlenmesini unutmuş değiliz. Sayın Başbuğ, söylediklerinde samimi ise bundan böyle bu ve buna benzer uygulamaların olmaması için gerekeni yapsın. Bizler sayın başbuğ’un bu sözlerini tarihe kayıt düşüyoruz. Günü geldiğinde hatırlatırız. Ama temennimiz o ki Sayın Başbuğ dediklerinde samimi olsun ve bizlere de hatırlatma gereği kalmasın.

Gökkuşağı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
Burhan İÇGÜLEÇ

VAHÖP (Van Hak ve Özgürlükler Platformu)

Gökkuşağı Derneği, Anadolu Gençlik Derneği, İnsan-Der, Mazlum der, Memur-Sen, Umut-Der,Erdem-Der, Van İmam Hatip Mezunları ve Mensupları Derneği

 

Bir cevap yazın