Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu, 170. basın açıklamasıyla başörtüsü özelinde yürüttüğü hak, adalet ve özgürlük mücadelesine devam etti. Platform adına İnsan Hakları ve Hizmet Derneği tarafından yapılan açıklamada, inanç özgürlüğüne ilişkin gündem değerlendirildi ve “Biz inanç özgürlüğü Platformu olarak Başörtüsü başta olmak üzere inancın önündeki engeller kaldırılmadıkça biz bu açıklamalarımıza ve söylemlerimize aynı gün ve aynı saatte devam edeceğiz haftaya buluşmak üzere.” denildi.İnancın önündeki engelleri protesto etmek bu engellerin giderilmesi için 170 haftadır devam eden basın açıklamalarımızda, başta başörtüsü olmak üzere diğer hakların özgürlük için görüşlerimizi ve şikâyetlerimizi dile getirmeye devam edeceğiz.

Geçen yıl Denizli’den “irtica” haberleri yapan, sonrasında 27 Nisan muhtırasına da zemin hazırlayan haberlere sayfalarında yer veren gazete, Siverek İkra-Der Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği tarafından düzenlenen Kutlu Doğum programını adeta “bir muhtıra daha vermez misiniz” diyormuş gibi sundu. Haberi servis eden bir haber ajansı da, başörtülü kızları, her zaman olduğu gibi suç işliyorlarmış gibi anlattı. Başka bir gazete de de yayınlanan haber “Tarihi kalede Kutlu Doğum” başlığıyla verilirken, içerikte “Yaşları 5 ile 10 arasında değişen kız çocuklarının yeşil kıyafet ve başörtüsü taktıkları, erkek çocuklarının ise siyah pantolon ve beyaz gömlek giydikleri, başlarına da takke taktıkları görüldü. Kıyafetleri ile dikkat çeken erkek çocuklar def çalarken, kız çocuklar ise ilahiler seslendirdi.” ifadeleri kullanılıyordu. Bu iki gazetenin haberini naif bulmuş olmalı ki; ajansın manşetini kullanmayı tercih etmiş: “Takkeli türbanlı minikler sahnede!” Haberde haremlik-selamlık uygulaması üzerinden “irtica” göndermesi yapmak için “Etkinlikte erkekler ile kadınların arasına branda çekildi” bilgisini yazmayı da ihmal etmemişler. Böylece, darbeciliğe göz kırpan yayıncılık anlayışından herhangi bir kopuş yaşamadıkları bir kez daha anlaşıldı…

Erdoğan’ın talimatı doğrultusunda Anayasa komisyonu ilk toplantısını yaptı. Ombudsmanlık, bireysel başvuru hakkı, Türkiye milletvekilliği ve parti kapatmaları zorlaştıracak Venedik Kriterlerinin anayasaya yazılması partinin hazırlayacağı pakette yer alacak. Toplantıda, AKP’nin kapatma davasıyla birlikte gündeminden çıkardığı başörtüsü yasağı ise “uzlaşmayı engelleyici” bir durum olarak pakete alınmazken, AKP’nin pakete alacağı önerilerin gerekçesi de şöyle ifade edildi: “Asla ideolojik bir değişiklik olmayacak, mutlaka uzlaşmayı yansıtacak” denildi.

Yine öte yandan Ergenekon sanığı olarak gözaltına alınan ancak sağlık sorunlarından dolayı serbest bırakılan Türkan Saylan geçtiğimiz günlerde katıldığı bir programda Türkiye’deki klasik Kemalist zihniyetin de bir yansıması. Kendi sözünü delil ve yasa teşkil eden bir ideoloji göstermesine ilişkin. Ayşe Arman’ın “Genç kızlar bu mesele yüzünden üniversiteye gidemiyorlar diye üzüldüğünüz, bunun haksızlık olduğunu düşündüğünüz olmuyor mu?” sorusuna verdiği cevap ise tam bir pespayelik örneği: “Asla. O kızları militan yapıyorlar. Ben çok netim bu meselede. Gerçi, o örtü sayesinde erken koca buluyorlar o ayrı.” Böylece bugüne kadar “Para için örtünüyorlar,” “Abileri saçlarını kazıttığı için başlarını örtüyorlar,” “Saçları çirkin kızlar örtünüyor” gibi akıl almaz iddialar ortaya atarak seviyesizce konuşmalarına devam etti.

Başka bir anti demokratik haberde; “İzmit’te her hafta düzenlenen başörtüsüne özgürlük gösterilerine anneleri tarafından sürüklenen ve hiç bir zorunlulukları olmamasına rağmen, kara çarşaflar, kara pardesü ve kara eşarplar bağlatılarak gösterilere malzeme yapılan küçük kızlar yürek burkmaya devam ediyor” cümleleriyle manşetlere taşınması oldu.

7 Kasım 2008 tarihinde Özgür-Der Genel Merkezi, şubeleri ve bazı kardeş kuruluşlar tarafından imza edilip kamuoyuna deklare edilen “İnancımızın ve Kimliğimizin Aşağılandığı; Resmi İdeolojinin Dayatıldığı Törenlere Tavır Alalım!” başlıklı bildiri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’nın emri ile İstanbul Valiliği İl Özel Denetim Ekipleri tarafından dernekte denetim gerçekleştirildi. Bildiriye imza veren diğer şubeler ve diğer dernek ve vakıflar da, bu süreçte İçişleri Bakanlığı’nın emriyle teftişe tabi tutuldu. Bu sebeple anti demokratik dayatmalara ve keyfi kapatmalara karşı olduğumuzu burada dile getiriyoruz.

Biz inanç özgürlüğü Platformu olarak Başörtüsü başta olmak üzere inancın önündeki engeller kaldırılmadıkça biz bu açıklamalarımıza ve söylemlerimize aynı gün ve aynı saatte devam edeceğiz haftaya buluşmak üzere.

İnsan Hakları ve Hizmet Derneği