Başörtüsü değil, Ergenekon için!

Türkiye, 2006 ve 2007 yıllarında olağanüstü gelişmeler yaşadı. Yaklaşan cumhurbaşkanlığı seçimleri gündemin ilk sırasına yerleşiyordu. Danıştay 2. Dairesi, 8 Şubat 2006’da tartışmalı bir karara imza attı. Bir anaokulu öğretmeninin sokakta başörtüsü taktığı için müdür olarak atanmasının sakıncalı olduğuna hükmetti. Karar günlerce tartışıldı. Bu karardan yaklaşık 4 ay sonra, 17 Mayıs 2006 tarihinde Avukat Alparslan Arslan, Danıştay’a saldırıda bulundu. Türkiye’nin gündemi bir anda değişmişti. Kamuoyu, Hakim Mustafa Yücel Özbilgin’in hayatını kaybettiği olayla ikiye bölündü. Belli bir kesime göre, hadise tamamen rejime yönelik bir eylemdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, hükmünü vermişti: “Danıştay’a yapılan bu saldırı aslında laik Cumhuriyet’e yapılan bir saldırıdır.” Onu CHP lideri Deniz Baykal takip etti: “Siyasete kan bulaşmıştır.” Medya da darbesever bir politika takip etti. Milliyet, ‘Laikliğe kurşun’ manşetiyle çıktı. ‘Tetiği kim çektirdi’ diyen Akşam ise saldırının gerekçesini ‘Danıştay’ın türban kararı’ olarak duyurdu. ‘Bu kez de aynı el’ manşetini tercih eden Cumhuriyet de, saldırının rejime yönelik olduğu konusunda hiç şüphe duymuyordu. Gazeteye göre, Danıştay üyeleri,’türbana geçit vermeyen’ kararları nedeniyle hedef olarak seçilmişti. Radikal gazetesi, ‘Türban kararını veren Danıştay’a silahlı baskın’ üst başlığını kullandı.

Özbilgin için düzenlenen cenaze törenlerinde ‘Türkiye laiktir, laik kalacak’, ‘Mollalar İran’a’, ‘Hükümet istifa’ ve ‘Başbakan katil’ gibi sloganlar atıldı. Saldırı amacına ulaşmıştı. Tepkiler en sert şekilde sergileniyordu. Bazı sivil toplum örgütleri ve gazeteler de gerginliğin tırmanmasında etkili oldu. ‘Laikliğe kurşun’ manşetleri atıldı, muhafazakâr kesimler hedef gösterildi.

Saldırı Ergenekoncuların işi çıktı!

Tetikçi Alparslan Arslan, Salih Kurter, Süleyman Esen ve Ayhan Parlak’ın da aralarında bulunduğu 7 kişi hakkında örgüt kurarak anayasal düzeni yıkmaya çalıştıkları iddiasıyla dava açıldı. Ergenekon terör örgütü sanıklarıyla Danıştay saldırısı arasındaki ilişkiler gün yüzüne çıkmaya başlamıştı. Ancak gazetelere yansıyan irtibatı mahkeme görmedi. Alparslan Arslan, 2 kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Osman Yıldırım, Erhan Timuroğlu ve İsmail Sağır’a ise müebbet hapis verildi. Davanın gerekçeli kararında, cinayetin Danıştay’ın ‘türban düzenlemesi’ sebebiyle gerçekleştirildiği aktarıldı. ‘Ergenekon terör örgütüyle Danıştay saldırısı arasında bir bağlantının bulunmadığı ifade edildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılılığı, 7 Ekim 2008’de saldırıyla ilgili mahkemeye gönderilen belgeler dışında, Ergenekon soruşturmasına ait tüm belge ve beyanların getirtilerek yeniden bir karar verilmesini istedi. Yargıtay 9. Ceza Dairesi de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nce verilen kararı oybirliğiyle bozdu. Ardından Danıştay davasının Ergenekon dosyasıyla birleştirilmesinin yolu açıldı.

Kaynak: Zaman

Bir cevap yazın