Askeri müzede yasak uygulanmadı
Başörtüsü yasağının temel dayanağı olan; ayrıca kendi bünyesindeki ordu evlerinde ve askeri birliklerde de başörtüsü yasağı koyduğu için eleştirilen Genelkurmay Başkanlığı, Harbiye’deki Askeri Müze’de başörtüsü yasağının kaldırıldığına dair haber dikkat çekici. Vakit muhabirlerinden Mehmet Nedim Aslan, Pazar günü ziyaret ettiği Harbiye’deki Askeri Müze ve Kültür Sitesi Komutanlığı’nda başörtülü kadınların da olduğunu fark etti. Vakit haberi, “Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt (ATASE) Başkanlığı’na bağlı olan Askeri Müze’nin herkese açık olması “Genelkurmay örtü konusundaki tepki toplayan katı tutumunu yumuşatıyor mu?” sorusunu akıllara getirdi. Genelkurmay’ın ‘halka açılımı’ olarak tanımlanabilecek bu gelişmenin, ordu evlerinde ve askeri birliklere konulan örtü yasağının tepki toplamasından kaynaklanabileceği belirtiliyor. Askeri Müze’de kaldırılan yasağın, şimdi askeri birliklerde ve ordu evlerinde kaldırılıp kaldırılmayacağı ise merak ediliyor.” şeklinde değerlendirildi.
Yasak tamamen kalkana kadar…
Askeri bürokrasinin “ılımlı Kemalizm” olarak da tanımlanabilecek sistemi yeniden biçimlendirme planında, özellikle halka ilişkilere (PR) önem veriliyor. Askeri vesayette kamuoyu araçlarından daha iyi yararlanmayı amaçlayan, ılımlı bir görüntü ile mevcut statükoyu mümkün mertebe korumaya çalışan bu “açılım” bugüne kadar farklı şekillerde uygulandı. Org. Başbuğ’un medya temsilcilerini çağırırken “muhalif” isimleri de listeye alması, bir bakkalda Kürtçe konuşan bir kadınla diyalogu gibi hususlar bu bağlamda dikkat çekiciydi. Şimdi de, “yasağın ardındaki güç” olmadığını göstermeyi amaçlayan böyle bir hamleyi yapmış olabilir mi? Pekala olabilir ama bu kadar ufak bir hamleyle; milyonlarca insana haksızlık yaşatan bir yasağın dayanağı oldukları gerçeğini unutacağımız beklenmesin… Yasak şartsız, sınırsız kalkmadığı sürece “ikna” olmayacağız!
Platform Haber
2 comments
başörtüsü yasağı tek başına bir yasak olmanın ötesindedir.
asıl sorun şu anda “kemalizm”in protestan yorumlarının katı-ortodoks yorumların yerine ikame edilmesidir. bu bir de-mistifikasyon sürecir.yeni adı ile
-” atatürkçü düşünce sistemi” üzerinden halka açılım yapma çabaları …
ancak lütfen faka basmayalım, kemalizmin sistemin meşruiyet zemini olması gerçeğinde milim oynama yok.bunu anayasa tartışmalarında , 12 eylül mirasına gösterilen saygıda, uluslararası ilişkilerde hakim olan abd-israil ekseninde siyaset üretme noktasında daha net olarak görebiliriz.
sistemin temel siyaset alanlarında “kemalizm” yeni yüzü ile tahkim edilirken, kamuoyuna dönük benzer manevralar görülebilir.