Kocaeli: Sayın Arınç ne demek istiyor

Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformumu 214. basın açıklaması eyleminde Bülent Arınç’ın Başörtüsü konusundaki açıklamalarına dikkat çekilerek hükümetten ciddi adımlar atılması istendi. Basın Açıklamasını MAZLUMDER Kocaeli Şubesi gönüllüsü Hakkı Akın yaptı.

Basın açıklaması metni:

Sayın basın mensuplar ve değerli halkımız,

214. Başörtüsüne Özgürlük Basın açıklamamıza hoş geldiniz.

Her hafta yılmadan hak arayışını sürdüren fedakâr arkadaşlarımız sonsuz teşekkür ederiz.

Hükümetimizin, başörtüsüne duyarsızlığını anlayamıyoruz. “Çözümsüzlük, çözüm değildir” başbakanımız, neden bu sorunun çözülmesi için adım atmıyor?.”Hakkını ara, kazan” formülü başörtülüler için geçerli değil mi, anlamış değiliz.Diğer demokratik özgürlüklerin kazanılmasını takdirle karşılıyoruz, fakat inançlı kesim bu ülkenin zencisi mi?, diğer kesimlere hakları verildiği gibi bu kesimin hakları neden görmezden geliniyor?.

Sayın Bülent ARINÇ’ın, çözümü iktidarın dışında araması akıl alacak gibi değildir. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Konya’da “Birilerinin zorla ve baskıyla uygulamak istediği ve pek çok kızımızın üniversiteyi terk etmesine yol açan bu haksız uygulamadan Anayasa önünde eşitlik için 10. madde, öğretim özgürlüğü ve diğer alanlardaki özgürlüklerin genişletilmesi için 42. maddeyi, çok güzel bir biçimde değiştirdik. 411 oyla, büyük bir mutabakatla yasalaştı. Anayasa Mahkemesi bu değişikliği iptal etti. Buna karşı tekrar TBMM’ye bir teklif gelir mi, gelirse çıkar mı, çıkarsa akıbeti ne olur? Böyle bir tartışmayı zamansız buluyoruz” diyor. ve ilave ediyor;

“Türkiye’de üniversite rektörleri, YÖK, siyasetçiler, böyle bir yasağın gülünç kaçtığını düşünmeye başladıkları anda, göreceksiniz, bu yasaklardan ne Anayasa Mahkemesine ne de Meclise ihtiyaç olmadan kurtulacağız” diye de ekliyor.

Seçilmişlerin, halkın sorunlarını çözmesi, hukuk devletinde aramaları normal değil mi?. Sayın Bülent ARINÇ ın sözlerini üzüntüyle karşılıyoruz. Meclis görevini yapmayıp bu olayın çözümünü birlerinin keyfinin gelip, kültürel seviyesinin! Yükselmesine havale ediyor.

Sayın Arınç iyi bilmelidir ki, bu halkın birilerinin aklının başına gelmesini bekleyecek zamanı yok, her yıl yüz binlerce kız çocuğu eğitim hakkından mahrum kalıyor.Bu halk daha ne kadar bekliyecek?.

Mardin de vahşice yapılan katliamın eğitimsiz dini inancından yoksun bırakılmış töre yada benzeri bahanelerle insanların katledilmesi, inançsız, Allah korkusundan uzak yetişen insanların nasıl canavarlaştığının bir örneğidir. Bir milletin annesi cahil kalırsa tüm halk cahil kalır.Bir milletin annesi olmaya aday olan kız çocuğunun başörtüsünden dolayı eğitim hakkını alamazsa, çocukları ve bir millet cahil kalır.Biliyoruz ki başörtü ve karma eğitim yüzünden bir çok aile de çocuklarını okulla göndermiyor.Bu son katliam olayı dahi kızların okumasının elzem olduğu ve dindar insanların topluma kattığı hoşgörü ve yardımseverlik ve buna benzer toplumsal faydalar bu tip kötü olaylar sonunda daha iyi anlaşılmaktadır.

Dayatmalar yüzünden yüz binlerce kız çocuğunun oligarşinin bu ayrımcı tutumunun kurbanı olmasının önüne derhal ve bir an evvel geçilmesi gerekmektedir.Bu insanların aileleri vergi vermiyor mu?.Bu okulların giderleri , bu inançlı insanların verdiği vergilerlerle karşılanmıyor mu?.Nu ülkenin inançlı insanını kimin kendi vatanında 2.sınıf vatandaş muamelesi tutarak ayrımcılık yapmaya hakkı vardır.Bu kızı çocuklarının eğitim hakkının elinden alınması kabul edilemez.

Toplumsal uzlaşmadan bahsediyorlar, minik azınlık bu dayatmaları koyarken kiminle uzlaştı, kime sordu ki, bu anlamsız yasakların kalkması için toplumsal uzlaşma gereksin?. Halkın oy verip seçtiği insanları görevlerini yapmaya davet ediyoruz. Halkın ne beklemeye tahammülü ne de sabrı kalmıştır.Bu konuda yetkili olanlarda şu an uzatmaları oynamaktadırlar.

Bu halk birilerinin keyfinin gelip yasakların kalkamsını 7 sene bekledi daha ne kadar bekleyecek?. Bu konuda şu an ellerinde iktidar olanlar ne gerekiyorsa derhal yapmalı. Anayasayı mı değiştirmek gerekiyor, kanunu çıkartmak gerekiyor bir an evvel yapmalı.Yoksa bu oyalamalarının bedelini sandıkta çok ağır öderler. Halkın vicdanlarının terazisi aldatılmayı, oyalanmayı affetmez ve bu konuda en hassas kuyumcu terazisinden de daha duyarlıdır.

Kanın ve gözyaşının son bulduğu, inançların özgürce yaşanabildiği günlerin gelmesi dileği ile hepinize teşekkür ederiz…

Hakkı AKIN
MAZLUMDER Kocaeli Şube Üyesi

 

Bir cevap yazın