“Türban yasağıyla darbe yaptım”

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde görülen Ergenekon davasının bugünkü duruşmasında savunma yapmaya başlayan Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, hakkındaki suçlamaları reddederek ”Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu laik demokratik Türk devletinde ne yazık ki Cumhuriyet savcıları hayali terör örgütü oluşturarak Türk aydınlarını suçlamaktadır” diye konuştu. Alemdaroğlu’nun “hukuka aykırılıklarla ve insan hakları ihlalleriyle mücadele ettiğini” belirtmesi ise Kemalist zihniyetin hak ve hukuk derken “baskı, yasak, fişleme, işten atma, soruşturma açma” olduğunu gösteriyordu. 28 Şubat’tan bugüne darbe sürecinde oynadığı rolü iyi bilinen Alemdaroğlu, savunmasında İstanbul Üniversitesi Rektörü olarak 31 Aralık 1997 tarihinde göreve başladığını anımsatarak şöyle konuştu:

”İstanbul Üniversitesinin açık ve kapalı alanlarındaki görüntü o günlerde bir anlamda İran üniversitelerini andırıyordu. Çok çeşitli baskılarla, tehditlerle karşılaştım. Türban konusunda kararlı tutumumuz nedeniyle 1999 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay ve İnsan Hakları Komisyonu tarafından sorgulandık. Bu sırada bazı milletvekillerinin hakaretleri, iktidar gücünü alanların neler yapabileceğini göstererek bizi şaşırttı. 2 bin 400 küsür sayfalık iddianame ve 450 klasörlük bu davanın her türlü hukuka aykırı şekilde Silivri’de görülmesinin, iktidar gücünün yaptığının engizisyon mahkemelerini asla aratmadığını göstermektedir.”

Gençliğe hitabeyi uyguluyorlarmış, doğrudur…

Alemdaroğlu, her türlü baskıya rağmen görevini Atatürk’ün gençliğe hitabesindeki ilkeler doğrultusunda yapacağını ve hiçbir gücün kendisi gibi kişileri doğruları söylemekten alıkoyamayacağını söyledi. Alemdaroğlu, şunları kaydetti: ”Bunu çok iyi bilen sayın savcılar, türban sabıkam nedeniyle kendilerini zorlayarak beni sözde terör örgütü içine sokarak kamuoyunda küçük düşmemi itibar kaybetmemi amaçlamışlardır. Ben bu suçlamaların özel bir kasıt ile yapıldığı kanısındayım. Hayatını demokrasi barış ve insan haklarına adamış biri olarak terör örgütüne dahil edilmem siyasi bir komplodur. Türkiye’nin irtica ortamına sürüklenmemesi, için siyasi düşüncelerimi her platformda ifade ettim. Bu düşüncelerim gizli saklı kamuoyunun bilmediği şeyler değildir. Bu yapılan özellikle komşumuz İran örneğinde olduğu gibi İslami faşist yönetimlere özgüdür.”

Platform Haber

 

Bir cevap yazın