Kredi kartı aidatlarından yılda 6 milyar $, hayırlı işler!

Bankacılık sektörü kapitalizmin en önemli taşıyıcılarından. Türkiye’de 28 Şubat dönemindeki vurgunlarla halkın sırtına binen en büyük yük ayrıca. Denetimsizlik ve hatta göz yummaların sonucunda soyguncuların içini boşalttıkları bankaların faturasını tüm halk beraber ödemişti. Görünen o ki, bankacılık sektörünün halkın sırtından inmeye niyete yok. Ekonomik krize rağmen yüksek kâr oranlarıyla övünen, esnafın ağır borç yüküne girdiği bir dönemde verdiği kredilerin peşine düşen, günlük ve aylık faiz oranlarından taviz vermeyerek sömürü düzenini güçlendiren bankacılık sektörü, Yargıtay’ın kararına rağmen almaktan vazgeçmediği kredi kartı üyelik aidatı ve hesap işletim ücretlerinden de yılda 6 milyar dolar para kazanıyormuş. Kredi kartından alınan akdi faiz ve gecikme faizi yüzünden her üç yılda bir 1.5 milyon kişi borcunu ödeyemez hale gelmekteyken, faizci sistem bu uygulamasından vazgeçmeye niyetli görünmüyor. Vahşi kapitalizm, kendi kâr sürecinde kimsenin gözünün yaşına bakmazken; zarar sürecinde ise halkın kesesinden toplanan vergileri kendisini kurtarabilmek için isteyebilmekte! Üstelik son dönemde, devlete borç vererek yüksek kârlar elde etmekte…

Faizci sistemin halk üzerindeki sömürüsüne karşı daha bilinçli olmakta fayda var… Bu kişisel bir önlem olarak kalmamalı ve sömürü düzenine karşı toplumsal bir hassasiyet oluşturulabilmelidir.

Platform Haber

Bir cevap yazın