SBS ve ÖSS sonuçları açıklandıktan sonra “sıfır çeken öğrenciler” başlıklı haberleri ve yorumları sık okumaya başladık. Sadece devlet okullarında değil özel okullarda da göze çarpan başarısızlık için klasik yorumlar yapılıyor, derslik yetersizliği, öğretmen açığı, doğuda derslere daha çok vekil öğretmenlerin girmesi vs… En başarılı sayılan fen liselerinde dahi sınavı kazanamayan öğrencilerden bahsedilmesi, ilköğretim ve ortaöğretim sisteminin yeniden gözden geçirilmesini gerektiriyormuş. Sayılan sorunları yoksayamayız, elbette çözülmelidir ama asıl sorunun eğitim sisteminin, ideolojisinin ve baskıcı/yasakçı yapısının olduğu neden gözden kaçırılıyor? Tek tip bir makbul vatandaşı her ne pahasına olursa olsun yetiştirmeyi amaçlamış bir eğitim sisteminin başarısızlığının faturasını yine öğrencilere kesmek de ne oluyor? SBS ve ÖSS’nin neredeyse hayatın anlamı gibi sunulduğu, okulların tüm başarı kriterlerinin sınav kazanan öğrenci sayısına indirgendiği, ev-okul-dershane üçgeni arasına sıkıştırılmışlığın yaşandığı bir sistemde, öğrencilerin dumura uğramaması mümkün mü?

Eğitim sisteminde köklü değişiklikleri gidilmesi gerektiği ortada. Fakat öncelik sisteme hakim olan zihniyetin değiştirilmesindedir.

Platform Haber