Başörtüsü yasağını savunarak solcu olamazsınız
Sosyal Demokrat Halk Partisi’ne (SHP) başkan olan Hüseyin Ergün, Yeni şafak’tan Murat Aksoy’a verdiği demeçte “CHP sol bir parti değildir ve hiç olmamıştır. Hep devletçi ve milliyetçi bir parti olmuştur. Bir yandan devleti siyasal bakımdan kutsallaştırmış, öte yandan ekonomide devlete ağırlıklı roller biçmiştir. Milliyetçidir, çünkü, kısa bir dönem hariç, ülkemizde yalnızca Türk etnisitesini (milliyetini) tanımıştır. Sol olmak için, sivil, demokrat, özgürlükçü, eşitlikçi ve barışçı olmak ön koşuldur. CHP bu niteliklere sahip değildir.” diyerek CHP’yi eleştirirken, Türkiye’nin temel sorunu olarak da “tam bir özgürlük ortamına sahip olmamasıdır. Temel hak ve özgürlüklerin tam olarak yaşanamamasıdır” tespitini yaptı. Başörtüsü yasağına ilişkin olarak da Ergün, yasağı savunmanın solculukla bağdaşmadığı görüşünü savundu.
Başörtüsü yasağını savunarak solcu olamazsınız
Aksoy’un “SHP nerede duruyor bu konularda. Mesela başörtüsü meselesinde SHP’nin bakışı nedir?” sorusuna Ergün’ün yanıtı şöyle oldu: “Ben 2004 yılından beri şunu yazıyor ve söylüyorum; “İnsan vucudunda günah, ayıp, çirkin bir şey yoktur. İnsanlar inançları ya da estetik beğenileri gereği istedikleri gibi giyinebilirler; giyinebilmelidirler.” Başörtüsü meselesinden dolayı toplumun bölünmesini tuhaf ve yapay olarak görüyorum. Mesele kimsenin kimseye bir dayatmada bulunmamasıdır. Hak ve özgürlük konusu olan bir hususun yasayla belirlenmemesi, polis zoruyla veya “cemaat-mahalle” baskısıyla uygulanmamasıdır. SHP’de bu konuyu tartışmaya devam ediyoruz. Ben üniversitede başörtüsü yasağına kesinlikle karşıyım. Bu görüş Parti’de de genel bir kabul görüyor. Ama benim, üniformalı memurlar hariç devlette çalışan kadınlalar da isterlerse başlarını örtebilirler, ilk öğrenimde de baş örtülebilir gibi görüşlerim, Parti’de tepki çekiyor ve çoğunluk buna taraftar değil. Bence, bu önemli bir sorun değil; biz bunu önümüzdeki parti toplantılarında tartışacağız.”
Halkın değerleriyle, haklarıyla bir türlü barışamayan “sol”da Ergün’ün bu sözleri yeni tartışmaları beraberinde getirecek gibi görünüyor. Belki tabanda da bazı soru işaretleri oluşur ve özeleştirel bir yaklaşıma kavuşabilirler.
Platform Haber