“Çarşaftan, peçeden modern giyime geçti, kölelikten kurtuldu”

Hürriyet yazarı Tufan Türenç, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun katsayı adaletsizliğinin kaldırılmasına verdiği desteği çelişkili buldu. Şöyle diyor Türenç: “Kendisi bugün o koltukta oturuyorsa bu Atatürk ilke ve devrimleri sayesindedir. Ne yazık ki, Bakan Hanım YÖK’ün kararının Atatürk ilke ve devrimlerine karşı olduğunu oturduğu koltuk hatırına görmezden gelebiliyor. Nimet Hanım gazetecilere “Konu anayasaya aykırı değil” diyebiliyor. 70 milyonun gözlerinin içine baka baka kararın öğrenciler arasında hak ve fırsat eşitliğini sağladığını söyleyebiliyor.  Bir cumhuriyet kadını olarak bu derin çelişkilerin içine düşmek zorunda kalıyor. Ne kadar acı ve hüzün verici bir durum. ” Laik yobazlığın tipik yaklaşımlarından birini sergileyen Türenç, yazısının devamında ise Kemalist aklın hurafelerine sığınarak demagoji yapıyor:

“YÖK’ün bu kararı Öğretim Birliği Yasası’na, çağdaş eğitim ilkesine aykırıdır.AKP iktidarı dinin demokratik sisteme, sosyal yaşama egemen olması için çabalıyor.

Oysa Atatürk bunun tersini gerçekleştirebilmek, dinle devleti ayırmak için devrimlerini yaptı.

Devrimler modern Türk devletini, laik cumhuriyet aydınlanmasını yarattı.

Osmanlı ümmetini modern, çağdaş bir millete dönüştürdü.

Cumhuriyet kadınları birçok uygar ülkeden yıllar önce bu devrimler sayesinde her türlü hakka sahip oldu.

On yıllık bir süreçte çarşaftan, peçeden modern giyime geçti.

Erkeklerin kölesi olmaktan kurtuldu, her alanda onlarla eşit hale geldi.

Nimet Hanım ve Cumhuriyet kadınları bunu hiçbir zaman unutmamalı.

* * *

AKP 7 yıllık iktidarında Atatürk devrimlerinin etkisizleştirilmesi için uğraşıyor.

Erdoğan ve partisi siyasi varlığını bu amaca odaklamış.

Bu parti kaldığı sürece Atatürk devrimlerinin erozyonu hızlanarak sürecektir.”

 

 

Hep aynı nakarat

Yazısında sık sık Atatürk devrimlerine atıf yapan Tufan Türenç, her ne kadar Nimet Çubukçu’ya sesleniyor gibi görünse de aslında müesses nizamın koruyu ve kollayıcılarına da dikkat sinyalleri vermeye çalışıyor.  Bir nevi “kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” durumu!

Modernleşmeyi şekilciliğe indirgeyen ve halkın inançlarını, değerlerini ve hayat tarzını yasaklarla, İstiklal mahkemeleriyle, dayatmalarla, silah korkusuyla bastırmaya çalışan bu projenin tutmadığı bugün alenen ortadayken, halen kendi yazdıkları resmi tarihin yalanlarına kanan bu laik zorbalığın tutundukları dalların hayli zaman önce çürüdüğünü anlaması gerekiyor. Artık aşı da tutmazlar…

Platform Haber

Bir cevap yazın