Firma ayrımcılığı tekzip ediyor, konu yargıya taşınacak
Başörtülü fotoğrafıyla bir organizasyon firmasına iş başvurusunda bulunan Şeyma Engin’e (21) gelen cevap mailindeki hakaretlerin gündem olmasının ardından konuyla ilgili internet sitelerine bir açıklama koyan firma yetkilileri, söz konusu mailin işten çıkardıkları bir personel tarafından bilgileri dışında gönderildiğini savundu. Mail mağduru Şeyma Engin ise konuyu mahkemeye taşıyacağını söyledi. Dini inançları için başörtüsü taktığını ve gelen mailde başörtüsünün “Bez parçası” olarak tanımlanması nedeniyle onurunun kırıldığını ifade eden Şeyma Engin, şöyle konuştu: “Daha önceden de böyle şeylerin olduğunu biliyordum. Ancak, yüzyüze ilk defa bu olayla karşılaşıyordum. Resmen ayrımcılıktı. Tesettürümden dolayı bana yapılan bir ayrımcılıktı. Mailde başörtümün bir bez parçası olduğu, başörtümle iş bulamayacağımı ve sonunda da Fatih’te iş aramam gerektiği ifade ediliyordu.” dedi.
Firma başkası attı dedi, konu yargıya taşınıyor
Bundan sonraki süreçte dava açmayı planladığını belirten Engin, ‘mailden sonra bu iş yeriyle görüştünüz mü?’ sorusuna ise, “İş yeriyle görüşmedim. Sadece kendilerine hukuk yoluyla görüşürüz maili attım. Özür olarak az önce gelen bir mail var. Maili kendisinin değil işten çıkartılan bir kişinin attığını söylemiş. Yarın mahkemeye gitmeyi düşünüyoruz. Bundan sonraki sürece yargı karar verecek” şeklinde konuştu.Bu arada olayın internet sitelerine yansımasının ardından Engin’e özür maili atan söz konusu firma ise konuyla ilgili internet sitesinden bir açıklama yaptı. Söz konusu mailin işten çıkardıkları bir personel tarafından ‘şirketi yıpratma’ amacıyla yapıldığı savunulan açıklamada, “Lakin iddia edilen e-postanın atıldığı adres zan altında bırakılmak istenen yönetim kurulu başkanımızın e-posta adresi değil, şirketin web sitesinin genel e-posta hesabıdır. Eski bir çalışanımız tarafından düzenlenen bu gerçek dışı, suni, düzmece yıpratma girişimiyle ilgili olarak gerekli yasal sürecin başlatıldığını duyururuz. Ayrıca iş başvurusunda adı geçen Şeyma Engin isimli şahıs yönetim kurulu başkanımız Emir Onur Çilek tarafından bizzat aranmış ve kendisine durum izah edilerek özür dilenmiştir.” ifadeleri yer aldı.
Firmanın yayınladığı tekzip metni:
Kamuoyuna duyurulur; 27.07.2009 tarihinde çeşitli internet haber sitelerinde ve bir kısım yayın kuruluşlarının haber portallarında, 28.07.2009 tarihinde ise gazetelerde hakkımızda yayınlanan haberler tamamen dayanaksızdır. İşten çıkartılan eski bir çalışanımız tarafından kaleme alınmış bu söz konusu e-postada yönetim kurulu başkanımızın da adı geçmektedir. Hem yönetim kurulu başkanımız sayın Emir Onur Çilek adına bireysel anlamda, hem de Çilek Grup adına kurumsal anlamda işbu haberlerde yer alan ayrımcı, üzücü ve vahim görüşleri paylaşmadığımızı bildiririz. Zira, takdir olunur ki, hiçbir kurumsal şirkette bir stajyer başvurusuna insan kaynakları departmanı dururken, yönetim kurulu başlkanını bizzat kendi yanıt vermez. Lakin, iddia edilen e-postanın atıldığı adres zan altında bırakılmak istenilen yönetim kurulu başkanımızın e-posta adresi değil, şirketin web sitesinin genel e-posta hesabıdır. Eski bir çalışanımız tarafından düzenlenen bu gerçek dışı, suni ve düzmece yıpratma girişimiyle ilgili olarak gerekli yasal sürecin tarafımızdan başlatıldığını duyururuz. Ayrıca iş başvurusunda adı geçen Şeyma Engin isimli şahıs yönetim kurulu başkanımız Emir Onur Çilek tarafından bizzat aranmış ve kendisine durum izah edilip gerekli açıklama yapılmış ve özür dilenmiştir. Çilek Grup; organizasyon, reklam, müzik, ajans ve genel anlamda şov dünyasında faaliyet gösteren bir şirketler grubudur. Yaptığımız işin siyasi ve ideolojik bir tarafının olmadığını söylemek malumun ilanından ötesi değildir. Hal böyleyken, firmamızın bu tarz bir tutum içine girmesi mümkün değildir. Çilek Grup olarak bünyemizdeki iki bayan çalışanımızın başörtülü olmasına ve ne bireysel ne de kurumsal anlamda hiçbir kapalı/açık ya da inanç ayırımı yapmamıza ve bu tutumumuz ve duruşumuzun bizimle çalışan tüm müşterilerimiz tarafından da bilmesine rağmen bu tarz bir zan altında bırakılmak ve bu tip bir yıpratma politikası ve iftiraya uğramak çok vahim ve traji-komiktir. Bu gerçekdışı haberleri değiştiren, çarpıtan, süsleyerek abartan medya kuruluşları hakkında da gerekli yasal süreç başlatılacaktır. Ulu önder Mustafa Kemal gibi dini kucaklayan bir kurtarıcının adının bu tip kutuplaşma ve yıpratma odaklı eylemlerde kullanılması ise oynanan oyun ve kişilerin bir kısım medyanın gücünü en kolay şekilde nasıl arkalarına alıp, ilgili medya desteğine ulaşmayı ne kadar kolay başardıklarının basit bir örneğidir. Gazetecilerimizden ‘Araştırmacı-Gazeteci’ sıfatlarının hakkını vermelerini ve ticari bir kuruluşu ya da gerçek bir kişiyi zan altında bırakmadan önce ilgili araştırmayı yapmalarını ve bu asılsız haberler ile ilgili işbu tekzipleri ivedi şekilde yayınlamalarını dileriz.
Kaynak: haber vaktim