Belki haberiniz var, belki yok, bir hastanenin “mahkum koğuşu”nda kabul edilemez bir adaletsizlik, insana yakıştırılamaz bir vicdansızlık cereyan ediyor. Adana’da Balcalı hastanesinin bodrum katında tutuklulara ayrılmış hücrede, Güler Zere adlı bir devrimci tutuklu var.Güler Zere, 37 yaşında. Güler Zere tam 14 yıldır tutsak. Güler Zere, 23 yaşında tutuklandığında sapasağlamdı. İşkenceler altında, tecrit altında geçirdiği yılların sonunda genç yaşta kansere yakalandı.

Hastalığı, zamanında teşhis edilmedi. Teşhis edildikten sonra, zamanında tedavisine başlanmadı. Şu anda, hastalığı kanserin son aşamasında. Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı, “tutukluluk koşullarında tedavisi mümkün değildir” diye rapor verdi. Ama AKP yönetimindeki Adli Tıp’ın halk düşmanı yöneticileri, kanserin son aşamasına gelmiş Güler Zere için, “cezasının infazına devam edilebilir!” raporu verdiler.

Güler Zere ağız kanseri. Damağı tümüyle alınmış durumda. Hapislik koşullarında bırakın tedavisini, beslenmesi bile sağlanamıyor.

Şimdi ne dersiniz buna? Adaletsizlik mi, vicdansızlık mı, insafsızlık mı?

AKP iktidarı, Güler Zere’yi gün gün KATLEDİYOR. Her Allahın günü işkence ediyor Zere’ye.

BU ZULÜM DEĞİL Mİ?

AKP iktidarı öncesinde, islamcı kesimlerin hemen her açıklamasında, protestosunda, camilerdeki türban eylemlerinde değişmeyen bir slogan vardı: “Zulme Karşı Direneceğiz!”

Zulme karşı direnmek, dünyanın en meşru, en haklı davranışıdır. Zulme direnmek insan olmanın gereğidir. Fakat zulüm sadece türban yasağı mıdır?

İşkenceyse işkence… Polis terörüyse polis terörü…. Baskınlar, gözaltılar, tutuklamalar, kısacası, AKP’den önceki iktidar döneminde ne varsa, AKP iktidarında da aynısı var. “Laik” Partilerin iktidarının yaptığı zulüm de, islamcı AKP iktidarının yaptığı zulüm değil mi?

Zulme karşıyız deyip, AKP zulmünü görmezden gelmek, riyakarlık değil midir? “İslami bir parti” iktidar olduğu diye, iktidar nimetleri karşılığında sistemdeki haksızlıkları, hapishanelerdeki zalimlikleri yok saymak, riyakarlık değil midir? Bu zalime, zulme, “çifte standart” uygulamak değil mi? Çifte standartın olduğu yerde, adil olunabilir mi, temiz kalınabilir mi? Riya, en büyük günahlardan biri değil mi?

İSLAMDA BU ZULMÜN YERİ VAR MI?

Bilirsiniz; Mekke’de indirilen BELED SURESİ der ki:

“Bildin mi, nedir o sarp yokuş?.. Esir bir boyun kurtarmak ya da salgın bir açlık gününde yemek yedirmektir. İşte onlardır meymenet sahipleri.”

Güler Zere’ye gün gün işkence yapanlarda meymenet var mı?

Bilirsiniz; Medine’de indirilen NİSA SURESI der ki:

“Haberiniz olsun ki, Allah size… insanlar arasında hükmettiğiniz vakit adaletle hükmetmenizi emrediyor.”

Bir kanser hastasına karşı böyle bir düşmanlık besleyip, hakkı hukuku ayaklar altında çiğneyen yönetimin adaletinden söz edilebilir mi?

Bugün dünyanın bir çok ülkesinde, zulme karşı, emperyalist işgalcilere karşı dişe diş dövüşen islamcı örgütler var; onlar, direnenlerin safındadır. Emperyalizmin zulmüne karşı onlarla aynı saftayız. Fakat ülkemiz islamcıları ne yazık ki, büyük çoğunluğu itibarıyla emperyalizm işbirlikçisi, zulmün sürdürücüsü AKP’nin destekçisidir. AKP’yi desteklemek, zulmü, adaletsizliği, Amerika’yı desteklemektir.

İSLAMCI ÖRGÜTLER; CEMAATLAR; MÜSLÜMAN HALKIMIZ!

Zulme karşıysanız, insanın insana işkencesine karşıysanız, adaletten yanaysanız,

“GÜLER ZERE’YE ÖZGÜRLÜK” TALEBİNE SİZ DE KATILIN.

İster gelin bizimle yan yana haykırın bu talebi, ister ayrı…

Mazlumlar, zalimlere karşı birleşmelidir. Zalimlerin dini imanı yoktur. Sömürücünün dini imanı yoktur. AKP iktidarının başı Tayyip Erdoğan “paranın dini imanı yoktur” demiyor mu? Müslümanların sırtından palazlanan islamcı patronlar “paranın rengi yoktur” demiyorlar mı? Diyorlar ve doğru diyorlar. İşte bu yağma ve talan düzenini sürdürmek için, Güler Zereler’i öldürmek istiyorlar.

Biz devrimciyiz. Bize dair size söylenen yalanların tersine, biz, haksızlığa, sömürüye, zorbalığa, adaletsizliğe karşı hak için, adalet için, eşitlik için mücadele edenleriz. Güler de bu mücadelesinden dolayı tutuklandı. Bu mücadelesinden dolayı, kanserken bile tecrit zulmüyle işkence sürdürülüyor.

Zalimden yana mı olacaksınız, mazlumdan yana mı?

Hiç tartışma yoktur; zalim, AKP iktidarıdır, mazlum, bir hastanenin mahkum koğuşunda ölüme mahkum edilen Güler Zere. Kimden yana olacaksın?

ELİNİ VİCDANINA KOY, AKLINI ZULÜM İKTİDARININ VE DİN İSTİSMARCILARININ YALANINDAN KURTAR VE VER KARARINI.

• Zulme karşıysanız, Güler Zere’nin tedavisi için tahliye edilmesini istiyorsanız, çağrımıza katılın, Adalet Bakanlığı’na Başvurun!

TEL: 90(312) 417 77 70 / FAKS: 90(312) 419 33 70

• Biz, tüm zalimlerin zulmüne karşıyız diyorsanız;
Bulunduğunuz yere en yakın AKP Binasına gidin, Güler Zere’yi sorun, Zere’ye uygulanan zulmün hesabını sorun.

• Haktan, adaletten yanaysanız; nerede, nasıl olursa olsun, adalet için sesinizi yükseltin: Adalet için “GÜLER ZERE’YE ÖZGÜRLÜK!”

Halk Cephesi