Akyazı: Acılar da yasaklar da son bulsun!
Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu 133. başörtüsüne özgürlük eylemini yaptı. Basın açıklamasını platform adına Burhan Çimşit okudu.
Basın açıklamasının tam metni:
Ramazan’ı Şerifin beldemize, ülkemize ve tüm İslam alemine hayırlara vesile olmasını Allah (CC)’den niyaz ederiz. Filistin’de, Irak’ta, Afganistan’da, Çeçenistan’da ve diğer ülkelerde kan gözyaşı ve zulüm altında tutulan Müslümanların Siyonist uşaklarına karşı zafere ulaşmalarını Ramazan’ı Şerif hürmetine yüce Allah’tan diliyoruz.
Bir yazısından dolayı açılan dava sonucu icra yoluyla evi satılan Yazar Abdurrahman DİLİPAK’a uygulanan yöntemin hak ihlali olduğu ve bu cezanın haksız olduğu görüşündeyiz.
Son dönemde ülkemizin en önemli sorunlarından biri olan Kürt meselesinde hükümet tarafından başlatılan demokratik açılım çalışmalarını kamuoyu dikkatle izlemektedir. Temennimiz, yaklaşık 30 yıldır devam eden acıların sona ermesi, akan kanın durması, barış ve huzur ortamının sağlanmasıdır.
Bununla birlikte müslüman toplumun inanç özgürlüğüne yönelik ihlallerin en önemli boyutunu oluşturan başörtüsü yasağı, en az Kürt sorunu kadar ciddi ve yaygın bir sorundur. Üstelik başörtüsü yasağı, Kürt-Türk ayırt etmeksizin sadece inancı doğrultusunda örtünen tüm öğrencileri ve kamu çalışanlarını etkileyen özelliği ile çok daha yakıcı ve yaygın bir sorundur.
Nitekim daha geçen hafta basına yansıyan haberlere göre bu kez Karadeniz Teknik Üniversitesinde görev yapan öğretim üyelerinin oturdukları lojmanlardaki ailelerine yönelik yasaklama çabaları gündeme gelmiştir. Lojmanlarda oturan başörtülü aile fertlerinin alışveriş yapmalarına, sosyal tesislerden yararlanmalarına engel olunduğu hatta gelen başörtülü misafirlerin özel güvenlik elemanlarınca engellenmeye çalışıldığı iddia edilmektedir.
Eğitim kurumlarında ve kamuda zaten acımasızca uygulanan yasağın kapsamının işgüzar birtakım görevliler tarafından genişletilmek istenmesi tam anlamıyla keyfilik ve hukuksuzluktur. Bu ve benzeri olaylara neden olan görevliler hakkında yasal işlem yapılmalıdır.
Hükümetin demokratik açılım politikaları arasında başörtüsü yasağının kaldırılması ve insan onurunu ayaklar altına alan bu ilkel uygulamanın sona erdirilmesi var mı bilemiyoruz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, müslüman kamuoyu daha fazla bu yasakla yaşamak istememekte ve biran önce inanç özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmasını talep etmektedir.
Elbette ülkemizin çözüm bekleyen birçok sorunu bulunmaktadır. Fakat bazı sorunların artık tahammül sınırlarını çoktan aşarak vahim boyutlara ulaşan ve toplumun genelini etkileyen öncelikli sorunlar olduğunu görmek gerekmektedir. Başörtüsü ve inanç özgürlüğü sorunu kanaatimizce öncelikli çözüm bekleyen sorunlar arasındadır.
İnanç Özgürlüğü Platformu olarak Karadeniz Teknik Üniversitesi çalışanlarının ailelerine yönelik saygısız, keyfi ve aşağılayıcı hukuk dışı baskıları kınıyoruz. Umarız bu tür barbarlıklarla bir daha karşılaşmayız.