Akyazı: Acı ve alınteri üzerinden servet üretenlere sessiz kalmayacağız

Akyazı Başörtüsüne Özgürlük Platformu’nun 134. eyleminde basın açıklamasını platform adına Abdulkadir Dinç okudu.

Basın açıklamasının tam metni:

Öncelikle, bir arınma ve diriliş iklimi oluşturan Ramazan ayının sağlık, güven ve adalet vesilesi olmasını yüce rabbimizden niyaz ediyoruz.

Akyazı ilçemizde hak ve adaletin temsilcisi olmak ağır bir sorumluluktur. Bu örnekliği gösteren sizlere destek vermekten onur duyuyoruz. Mazlumder İnsan hakları ve mazlumlar için dayanışma derneği Sakarya şubesi olarak yanınızda olmayı bir görev biliyoruz. Üç seneye yaklaşan bu istikrarlarından dolayı da Mazlumder şube başkanımız Burhan beyin şahsında bütün katılımcıları tebrik ediyoruz. Rabbimiz katında işlerin az da olsa sürekli olanlarının makbul olduğunu biliyor ve bu ümitle yardımını ve rahmetini umuyoruz.

Bu ülkenin adalet tutkunları ve hususen başörtüsüne özgürlük platformu olarak, 31 Ağustos pazartesi Sakarya Üniversitesinde ve Üniversiteye bağlı Meslek Yüksek Okullarında başlayacak olan öğrenci kayıtlarında her yıl olduğu gibi bu yıl da kurumun kılık kıyafet dayatmasından endişe ediyoruz. Merakla bekliyoruz acaba, kayıt döneminin Ramazan ayına denk düşmesi münasebetiyle öğrencilerin oruç tutup tutmadıkları da kontrol edilecek midir? Yahut üniversitelerimiz, öğrencilerin oruçlarını siyasi bir gerekçeyle mi tutup tutmadıklarını çözümleyecek bilimsel bir yöntem geliştirdiler mi? Üniversite senatosu bu konuda da konjektürü mü kollayacak? Kayıtları iftardan sonra almak gibi geçici formül mü düşünüyorlar!? Değerli arkadaşlar, hala bunların konuşuluyor olması kadar, özgür düşünce ve açılımın merkezi olması gereken, üniversite gibi yüksek öğretim kurumlarının baskı ve dayatma örnekleriyle anılıyor olması kadar utanç verici bir şey olamaz.

Tam da; mutlak demokrasiden, açılımdan bolca bahsedilen şu günlerin; özgürlükten, hak ve adaletten yana tavır koyarak üzerlerindeki bu kara lekeyi temizlemeleri açısından üniversiteler için büyük bir fırsat olduğunu hatırlatıyoruz. Bu ayrımcılığa son vermeyerek bir takım şeytani gerekçelerle zulümden yana tavır alanlar, inisiyatif kullanmaktan korkanlar hep bu kara lekeyle anılacaklardır.

Sorumluluk sahibi insanlar olarak pekala biliyoruz ki, tarih boyunca adaletin şahitliğini yapan Müslümanların haksızlık karşısındaki dirençlerini kontrol altına almak amacıyla uluslar arası hassas ayarlı tezgahlar, makro tuzaklar mütemadiyen sahnelenmektedir. Bunların üstesinden yine bu ülkenin özgün ve özgür bireylerinin gelebileceğine inanıyoruz. Bu yönde sorunların çözümüne yönelik, iç dinamiklerden beslenen aklıselim her düşünceyi, her eylemi desteklediğimizi bir kez daha açıklıyoruz. Bununla beraber demokratik açılım adı altında planlanan değişimin lokal düzenlemelerle sınırlı kalması, Kürt sorunu, alevi meselesi gibi bir kaç özel alana sıkıştırılmasından da endişe ediyoruz. Ülkenin bütün mağdurlarının ihtiyaçlarını karşılamayacak bir düzenlemenin çok ciddi mahsurlar oluşturacağını hatırlatıyoruz.

Bugüne kadar kısmi benzer iyileştirme teşebbüsleriyle aldatılan kesimlerin beklentilerinin mutlaka teminat altına alınmasını bekliyoruz. İstiyoruz ki, ergenekonvari yapılanmalarla bu ülkenin on yıllardır enerjisini heba edenlere, etnik ayrımcılıkla oluşturdukları zaaf alanlarını uluslar arası konjektüre pazarlayanlara, müslümanların en doğal talepleri üzerinden yeni bir pazarlık malzemesi, yeni bir pazar alanı sunulmasın. Bunun en önemli teminatı herkesin düşüncelerini, görüşlerini özgürce ifade edebileceği özgür bir ülkenin oluşturulmasıdır.

İnsanca bir yaşam için mazlumların sesi olma mücadelemizde; aynı ülkenin çocuklarının, kanları, gözyaşları, acıları, çalınan alın terleri üzerine; kendilerine iktidar, servet, mutluluk üretmeye çalışan zalimlerin tehditlerine aldırmayacağız.

Hukuk dışı örgütlenmelerle ülkenin geleceğini karartmaya çalışanların, halkın iradesini kanlı tezgahlar kurma pahasına hiçe sayanların, yıllardır darbelerle canlarından edilen, hakları çiğnenen, aşağılanan, işlerinden atılan, sağlık hizmetlerinden faydalandırılmayan, eğitim hakları engellenen tüm mağdur ve mazlumlar adına bu dünyada olduğu gibi, adaletin şahitleri olarak ahirette de peşlerini bırakmayacağımızı hatırlatıyoruz.

 

Bir cevap yazın