Ankara: Darbelere karşı ortak bir dille karşı çıkılıyor
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu 190. eyleminde 12 Eylül darbesi eleştirilirken “insana dair yapılan her zulmün karşısında ve her mazlumun yanında yer almaya devam edeceğiz.” mesajı verildi.Basın açıklamasının tam metni:
Bugün, Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu olarak eylemlerimizin 190. haftasında ilk günkü azmimizle direnmeye devam ediyoruz. Bu direnişimiz inancımızın önündeki tüm engeller kalkana kadar artarak devam edecektir.
Bugün 12 Eylül…
Milletimizin tarih hafızasına silinmeyen kara bir leke olarak nakşedilen darbenin yıldönümü. Darbelerin; baskı, dayatma, sindirme ve özgürlüklerin önüne çekilen setler demek olduğunu 10 yılda bir darbe süreci yaşayan bir ülkenin halkı olarak gayet iyi öğrendik. Bugün hala darbe yanlısı ve darbe girişiminde bulunan bir güruh ne yazık ki var. Ancak sevindirici olan bugün darbenin halk tarafından beklenen desteği görmemesi ve darbe konusunda avamdan havasa birçok kesimin ortak bir dille karşı çıkışıdır.
Geçmişte kendilerini darbe anayasası ile güvence altına alan darbecilerin bugün yargılanmaları isteği yüksek bir sesle dillendirilebilmekte ve bu konuda cesur savcılar gerekli girişimlerde bulunabilmektedir. Bugünün taze darbecileri ise Silivri’de hazırlamakta oldukları darbe ve süreci işletirken yaptıkları/yapmaya hazırlandıkları provakatif eylemlerden dolayı yargılanmaktadırlar. Kuşkusuz bunlar geçmişe bakılınca bugüne dair umutlarımızı diri tutmamızı sağlıyor.
Yakın tarih hafızamızı yokladığımızda bugün yaşanan başörtüsü yasağının temellerinin hep darbe süreçlerinde atıldığını görüyoruz. İnanç özgürlüğü, düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü ve birçok alanda yani insanı insan yapan özelliklerin kullanıldığı özgürlük alanlarında en katı kısıtlamalara gidildiği bu dönemler toplumu tek tipleştirme ve boyun eğdirme adına yapılmıştır. Ancak bilinmelidir ki insan bu vasıflarını kaybettikten sonra elinde insaniyet adına üretilmeye değer bir şey kalmayacaktır. Bugün farklı kesimlerden, farklı fikirlerden halkın darbeye karşı ortak bir dil kullanabilmesinin altında yatan gerçek işte budur. Fikirlerin kişiden kişiye farklılaşması doğaldır. Ancak bu fikirlerin sahiplerini baskı ve yıldırma ile düşünce ve eylemlerinden soyutlamaya gelince tepki kaçınılmazdır. 12 Eylül sürecinde sağ – sol çatışması adı altında körüklenen darbe temeli, bugün darbeye karşı sağ – sol birlikteliği ile tel’in edilmektedir.
Geçmişte yaşananların tekrarlanmaması için halk olarak üzerimize düşen her şeyi hak ve özgürlüklerimize sahip çıkmak adına yapacağımızı bu platformdan tekrar seslendiriyor, darbeler konusunda gelinen noktada yapılan müspet çalışmaların sonuna kadar desteklenmesi gerektiğine olan inancımızı sürdürüyoruz.
Bizler Sivil Toplum Kuruluşları olarak insana dair yapılan her zulmün karşısında ve her mazlumun yanında yer almaya devam edeceğiz.