ABD’de küçük bankaların batması ile başlayan, daha sonra sektörün dev bileşenlerini yutarak ilerleyen ve Lehman Brothers’ın batışı ile artık geri dönülmesi zor bir sürece giren ekonomik kriz, tüm dünyayı kasıp kavururken, krizin Türkiye’yi etkilemesi de uzun sürmedi. Kriz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kriz bizi teğet geçecek” açıklamalarına rağmen teğet geçmedi. Son bir yılın verileri de, durumun böyle olmadığını ortaya koyuyor. Maliye Bakanlığı Ocak-Ağustos döneminde bütçenin 31.3 milyar TL açık verdiğini açıkladı. Bu rakam geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 780’lik bir artışa denk geliyor.

İşsizlik hâlen büyük bir sorun

İşsizlik oranı bir yıl önceye göre 3.6 puan artarak yüzde 13’e; işsiz sayısı ise 972 bin artarak 3 milyon 269 kişiye çıktı. Türkiye’de işsizlik oranının artış hızı dünya ortalamasının beş katı. The Economist’in verilerine göre Haziran 2009 itibarıyla Türkiye, işsizlik oranının yüksekliği açısından dünya beşincisi.

‘Umutsuzlar’ olarak bilinen, iş aramayıp, çalışmaya hazır olanların sayısı geçen yılın aynı dönemine göre haziran ayında 222 bin kişi artarak 1 milyon 848 bin kişiye çıktı. Geçen yıl bu rakam 1 milyon 626 bin kişiydi.

Halkın krizi sürüyor

Hükümetin krize karşı açıkladığı paketlerin hiçbirinde, işçilerin ve emekçilerin talepleri yer almıyor. Sermayenin tüm istekleri ise hayata geçirildi bile.

2009 yılının ilk dokuz ayında Türkiye ekonomisinden tam 100 milyar dolar uçtu. Kişi başına milli gelir ise 9 bin doların altına düşerken, Türkiye halkı 2009’un ilk yarısında ortalama 1400 dolar fakirleşti. Tabi bu gelirin dağılımındaki adaletsizlikler ve eşitsizlikler de derinleşti.

Platform Haber