Burka komisyonundan “ötekileştirme” dersleri
Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin haziran ayında müslüman kadınların yüzlerini de kapsayacak şekilde örtünmesini Fransa’da “kabul edilemez” olarak nitelemesiyle başlayan burka yasağı tartışmalarını görüşmek üzere kurulan komisyon, ülkenin müslüman vatandaşlarına bakış açısını da ortaya koyan konuşmalara sahne oldu. Meclis komisyonunda görüşlerini açıklayan Fransa’daki birçok şehrin belediye başkanı, yasağa “prensip olarak” karşı çıkmazken, sadece “uygulanabilirliği” üzerine endişelerini dile getirdi. Yasağın “geri tepeceği” ve yasağa tepki olarak daha fazla müslüman kadının örtüneceği “korkusu” da belediye başkanlarının endişeleri arasında gösterildi.
Müslüman kadınların yüzlerini örtmeleri aleyhine öne sürülen tüm gerekçelerin kullanıldığı o dönemdeki tartışmalarda, Fransız yetkililerin büyük çoğu yasağı desteklemişti.
Başkanlığını yaptıkları şehirlerde ciddi bir müslüman nüfus olan bazı Fransız belediye başkanının komisyondaki açıklamaları ise, ülkede zaman zaman yaşanan ‘isyan’ların arka planına ışık tutacak nitelikte.
Fransa Şehirleri Belediye Başkanları Derneği başkanı Claude Dilain, “yasağın daha fazla kadını örtünmeye teşvik edebileceğini” savunurken, en önemli sorunun ” bu kanunun takibinden kimin sorumlu olacağı” konusu olduğunu söyledi.
2005 yılında yaşanan çatışmaların en önemli merkezlerinden biri olan Paris banliyösü Clichy-sous-Bois belediye başkanı da olan Dilian ve Montfermeil banliyösü belediye başkanı Xavier Lemoine, Müslümanların “yeniden İslamlaştığını(!)” ve Fransız laik sisteminin savunulması gerektiğini de iddia etti.
Komisyon başkanı ve Lyon’daki bir banliyönün eski belediye başkanı Andre Gerin ise peçenin “ortaçağ adeti” olduğunu savundu, örtünün dışardan gelen “gurular” tarafından yönetilen “İslamlaşma” sürecinde “buzdağı’nın görünen kısmı” olarak niteledi.
MÜSLÜMANLARIN ARTAN TALEPLERİ
Komisyonda konuşan tüm belediye başkanları, belediye hizmetleri konusunda Müslüman sakinlerin ‘gittikçe artan talepleri’nden şikayetçi! Başkanların şikayet ettiği taleplerin başında ise, müslüman öğrenciler için okullarda helal yemek bulundurulması ve belediye havuzlarında kadınlara özel saatler ayrılması gibi ‘kabul edilemez’ istekler bulunuyor.
Belediye başkanları, müslümanların kendilerine kötü muamele eden memurlar karşısında artık sessiz kalmak yerine şikayette bulunmaya başlamasını da ‘tehlikeli gelişmeler’ arasında gösteriyor.
Beş milyon müslüman vatandaşıyla Avrupa’da en fazla müslümanın yaşadığı ülke olan Fransa, çoğunluğu eski Kuzey Afrikalı kolonilerinden gelenlerin oluşturduğu bu vatandaşlarına karşı ayrımcı tutumlarıyla tanınıyor.
Sadece örtü konusunda değil, tüm alanlarda varolan bu “ikinci sınıf muamele” son yıllarda banliyölerde ardarda ‘isyanlar’ çıkmasına neden olurken, hükümet sadece 367 kadının yüzünü örttüğü Fransa’da burka komisyonu kurarak, müslümanları öteleyen tavrını sürdürmekte ısrar ediyor.
dünya bülteni