“Başörtüsünden bahseden yok!”
Özgür-Der Yönetim Kurulu üyesi ve eski başkanı Hülya Şekerci Yeni Asya’daki söyleşinde “Başörtüsü açılımından kimsenin bahsettiği yok. Ama gerek Kürt açılımı olsun gerek Ermeni açılımı olsun ve diğer konulardaki özgürlüklerin artması konusunda yapılan çalışmalar olsun tabiî ki destekliyoruz. Ama bunlar göstermelik olmamalı samimî ve devam ettirilebilir olmalı. Türkiye’de Kürt meselesi kadar dini kimlik sorunu da var. İnsanlar bir taraftan etnik kökenleri dolayısıyla zulme uğruyor. Bir taraftan da İslâmî kimlikleri dolayısıyla zulme uğruyorlar. Biz her türlü zulmün tabiî ki kalkmasını isteriz. Umarız hükümetin bu açılım paketi içerisinde başörtüsü de çözümlenmesi gereken bir konu olarak bulunsun.” dedi.
Başörtüsü yasağının devamıyla ilgili olarak “İnsanlar kendi haklarıyla alâkalı daha azimli daha kıskanç olsalar bu yasak bu kadar devam edemez, mutlaka çözülürdü. Halkımızda da bir sinmişlik, geri çekilmişlik, kabullenmişlik söz konusu. Bugün insan hakları savunucularının bir yandan egemen sistemlerle mücadele ederken bir yandan da halktaki bu cahil tutumla mücadele etmesi gerekiyor. Çünkü egemenlerin azgınlaşması, zulümlerini sürdürmesi için halkında buna boyun eğmesi gerekir. Bu karşılıklı bir şeydir. Dolayısıyla bir yandan halkı bilinçlendirme tutumu içerisinde olmalısınız bir yandan da zalime karşı mücadele etmek durumundasınız. Başa dönersek başörtüsü yasağı da kaldırılmayacak bir yasak değildir. Hükümette bu konuda cesur olmalı, ihlâle uğrayan insanlarda cesur adımlar atmalıdır.” yorumu yapan Şekerci, devamında şunları söyledi:
“Halkı tümüyle kuşatmak gerekiyor. Bunun içinde belki daha fazla insanın, daha etkin bir şekilde eylemlerini sürekli olarak sürdürmesi gerekiyor. Ne zaman biz bu sorun çözülemez dersek o zaman sorun gerçekten çözülemez. Bunun vaktini biz söyleyemeyiz fakat böyle bir yol üzerinde olmanız lâzım. Yani yürüyor olmamız lâzım ki bu sorun mutlaka çözülsün. Çünkü zulüm ilelebet kalamaz. Biz yeter ki ayağa kalkmasını bilelim.”
Yeni Asya