Konya İnanç Özgürlükleri Platformu 108. hafta eylemiyle, adalet ve özgürlük mücadelesinde kararlılığını bir kez daha ortaya koydu. Açıklamayı platform adına Kerim Gövez okudu. Gövez açıklamasında şunları söyledi:

Basın açıklamasının tam metni:

Rahman, Rahim Allah’ın adıyla

İnanmış erkek ve kadınlara işkence edip sonrada yaptıklarından tövbe etmeyenler yok mu, onlar için cehennem azabı vardır ve onlar için ateş azabı vardır. İnanıp iyi işler yapan kimseler için ise altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük başarı budur. (Buruc suresi 10-11)

Sevgili dostlar değerli basın mensupları

Bugün 108. kez buradayız. Ve yine gündemimiz ihlal edilen insan hakları. İnsanlık onurunu inciten, yüreğini hırpalayan bu ihlaller, insanoğlunun geleceğe dair hayallerini karartıyor, mutlu yarınlara ulaşma ve huzurlu bir dünya ümidini kursağında bırakıyor. Zulüm, içinde sakladığı karanlığı, karabasan gibi insanlığın üzerine yayıyor. Yaşanan her haksızlık, karanlığın demine dem katıyor. Önünü karanlıktan göremez olan insanlık, ürkek tavşan rolüne mahkûm ediliyor.

Ve birileri bu durumun tadını çıkarıyor, çıkarmaya çalışıyor. İnsan kanına düşkün vampirler gibi, aydınlığa düşman bu birileri, karanlığın bekası ve aydınlığın asla gelmemesi için bütün gücüyle çırpınıyor, mücadele ediyor. Bu birileri vampirlerin kandan haz alması gibi akan gözyaşından haz alıyorlar. Sanki insanların acıları onları zevkten sarhoş ediyor. Her dökülen gözyaşının ardından, yeni planlar yapıyorlar, çalışma grupları oluşturuyorlar, ikna odaları inşa ediyorlar, yeni gözyaşları dökmek için.

Evet! Bildiniz Türkiye’den bahsediyoruz. Kendilerine batılılaşmayı, modernleşmeyi! ve çağdaşlaşmayı! hedef edinmiş,halkçı!,inkılapçı ve milliyetçi olduklarını iddia eden ama aslında kendi uydurmaları olan ve helvadan puta çevirdikleri laikliğe tapınmaktan başka hiçbir şey yapmayan bu birilerinin Türkiye insanına yaşattığı travmadan bahsediyoruz.Üniversite kapılarında yaşananlar,bu anlattığımız durumu ayan beyan gözler önüne sermektedir.Şunu açık olarak ifade ediyoruz baş örtüsünün temsil ettiği İslami değerler aydınlıktır,esenliktir ve her çağda olduğu gibi bu çağda da insanlığın Nuh’un gemisidir.Bu gerçeğe inatla sırt çeviren bu karanlık sevdalıları, akıl hocaları olan batı medeniyeti gibi kan, göz yaşı ve umutsuzluktan başka hiç bir şey vermemişlerdir insanımıza.

Yaşatılan bu zulümata şahit olan her bireyin üzerine düşen bir sorumluluğu vardır. Allahın kulları olmanın gereğidir bu. Ve hiç kimse bu sorumluluktan kaçamaz. Topu taca atamaz. Özellikle ellerinde bir güç bulunduranların yaşanan bu zulümata duyarsız kalmaları kabul edilemez. Her şeyden evvel başkalarına model ülke olma arzusunda olanların, uluslar arası siyasette eşitlik ve adalet talebinde bulunanların kendi eteklerindeki çamuru temizlemeleri gerekmektedir.

Müftülüğe soyundukları kitapçıktan dolayı, son bir uyarıda genelkurmaya yapmak istiyoruz. Genelkurmay da haddini bilmelidir ve cahili olduğu konularda ahkâm kesmemelidir. Hem her platformda dikkat şeriat tehlikesi kapıda türküsü çağıracaksınız, hem dini olana laiklik adına karşı çıkacaksınız sonrada kalkıp dini metinlerden kendi haklılığına bir yol arayacaksınız. Bu bir tezattır. Genelkurmay ya her meselede dini metinlere tabi olmalıdır ya da dini metinler üzerinden elini çekmelidir.

Ezenlerin ve sömürenlerin olmadığı, adaletin hâkim olduğu bir yeryüzünde yaşama umudu ile hepinizi 109. Haftada aynı yer ve saat’te buluşmak üzere ALLAH’A emanet ederiz.

KONYA İNANÇ ÖZGÜRLÜKLERİ PLATFORMU