Eğitim halen en kritik meselelerin başında geliyor. Sistemin tüm çelişkileri ve sorunları eğitimde de karşılığını buluyor ve başörtüsü yasağı, eğitim sisteminin olduğu gibi ülkedeki egemen sistemin de gerçek yüzünü ortaya koyuyor. Ve bu konuda resmi ideoloji muhafızlarının sürekli teyakkuzda olduğu anlaşılıyor. Özgür-der ve İlkav’a yönelik kapatma davalarıyla birlikte, özellikle Antalya’daki başörtüsü direnişini kırmaya yönelik açılan “çocuk istismarı” davası mevcut hukuk sisteminin ikili yapısını gösteriyor. Özgür-Der Antalya Temsilcisi Dr. Ahmet Balta’nın da aralarında bulunduğu 17 kişi hakkında açılan davayla ilgili olarak konuşan Ahmet Balta “Açıkça toplumsal ayrımcılık kaynağı olan yasaklara dikkat çekmek için anne ve babalarının yanlarında basın açıklamasına katılan çocukların şahit olduğu güzel bir toplumsal dayanışma ve haksızlıklara karşı çıkma davranışıydı… Başörtüsü yasağının gündeme gelmesinden rahatsızlık duyan zihniyetin temsilcileri toplumsal duyarlılığı ortadan kaldırmak ve ilkel yasakları sürdürmek amacıyla her türlü yola başvuruyorlar.” yorumunu yaptı. Konuyla ilgili bir diğer gelişme ise Özgür-der üyesi Kenan Alpay’ın 13 Eylül 2008 tarihinde Özgür-Der’in Saraçhane Parkı’nda düzenlemiş olduğu başörtüsü eylemindeki konuşmasından dolayı yargılanması. Mazlumder tarafındn yapılan açıklamada “Eleştirel düşünceye tahammülü olmayan bir zihniyetin TCK 216/1 ve 53/1-2 maddelerinin arkasına sığınarak uzun bir süredir, muhalif kesimlere yönelik baskı kurmaya çalıştığı görülmektedir. MAZLUMDER olarak düşüncenin önünde hiçbir engelin kalmaması için sürdürdüğümüz mücadelemizin bir gereği olarak, tüm duyarlı insanları, hukukçuları ve insan hakları aktivistlerini duyarlı olmaya ve bu yargılamaya karşı tepki koymaya çağırıyoruz.” denildi.

Platform Haber